Saldırıya uğrayan çevre aktivisti ve gazeteci Hakan Tosun hayatını kaybetti

Ekoloji aktivisti ve gazeteci Hakan Tosun, hayatını kaybetti.

Tosun için bugün saat 14.00’te Nurtepe Cemevi’nde taziye çadırı kurulacak.

Tosun’un saldırıdan önce organlarını bağışlamayı taahhüt ettiği öğrenildi.

Ailesi, beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından organlarının bağışlanması için rıza verdi.

Bunun ardından naaşı otopsi için adli tıp kurumuna kaldırılacak.

Aile, Tosun’un cenaze törenine dair bilgiyi daha sonra paylaşacak.

Tosun, 10 Ekim’i 11 Ekim’e bağlayan gece İstanbul’un Esenyurt mahallesinde saldırıya uğradı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü saldırıyla ilgili olarak 18 ve 24 yaşlarında iki şüphelinin tutuklandığını duyurdu.

Tosun’un motorsikletten inen iki kişi tarafından saldırıya uğradığına dair görüntüler basına ve sosyal medyaya yansıdı.

Tosun’un avukatı Hakan Bozyurt, Hakan Tosun’a saldırının nasıl gerçekleştiği ve sonrasında yaşananlara dair birçok soru işareti olduğunu söyledi.

BBC Türkçe‘ye konuşan Bozyurt, dosyada saldırının tartışma ve küfürleşme sonrası başladığına dair ifadeler yer aldığına dikkat çekti.

Avukat, sosyal medyaya yansıyan görüntüler ile bu ifadeleri çelişkili bulduklarını ancak henüz bir çıkarım yapmak için çok erken olduğunu söyledi:

“Yaya olan biri motorlu ve araçtaki kişilerle nasıl tartışabiliyor? Yolda yürüyen birisiyle olay çıkarken nasıl araç ya da motor geliyor da götürüyor?”

Bozyurt ayrıca Tosun’un üzerinde kişisel eşyasının bulunmadığını ve saldırı öncesinde takip edilip edilmediğinin bilinmediğini de vurguladı.

Tosun’un avukatı, dosyada yer alan saldırıya ilişkin görüntüleri ve hastane raporları gibi kritik belgelere ilerleyen günlerde ulaşmayı talep edeceklerini kaydetti.

Bozyurt ayrıca görgü tanıkları ve ellerinde kamera kayıtları olan kişilere de dosyaya müdahil olma çağrısı yaptı.

Hakan Tosun yol kenarında bilinci kapalı bir halde bulunduktan sonra Başakşehir’deki Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı.

Tosun’un kardeşi Öznur Tosun, 13 Ekim’de abisinin beyin ölümünün gerçekleştiğini açıkladı.

Öznur Tosun, abisi hastaneye kaldırıldıktan sonraki 27 saat boyunca kendilerine haber verilmediğini söyledi.

Ailesi, Hakan Tosun ile son olarak 10 Ekim’de konuştuklarını söylüyor.

Yaklaşık 160 ekoloji platformu ve kurumu, Hakan Tosun’a yönelik saldırının ardından “Hakan Tosun’a ne oldu?” başlığıyla bir destek mesajı yayımladı.

Mesajda Tosun’a saldıranlara gerekli cezanın verilmesi için mücadele edileceği vurgulandı.

“Kamuoyunun aklında cevaplanmamış tek soru bırakılmaması için tüm ekoloji örgütleri-yaşam savunucuları ve bu ülkede adalet isteyen herkes olarak kararlı şekilde mücadele edeceğimizi belirtmek isteriz” denildi.

Tosun’un hayatını kaybetmesinin ardından bir açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut “Bu kabul edilemez ve alçak saldırı, yalnızca bir gazeteciye değil; gerçeğe, özgür basına ve toplumun haber alma hakkına yapılmıştır” dedi.

DEM Parti de X hesabından yaptığı paylaşımda “Hakan Tosun, hakikatin izini süren, doğanın ve yaşamın savunucusu bir gazeteciydi. Bu şüpheli ölümün tüm yönleriyle aydınlatılması, basın özgürlüğü ve yaşam hakkına saygının bir gereğidir” ifadelerini kullandı.

Türkiye İşçi Partisi’nden Hatay milletvekili seçilen ve Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Can Atalay sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Tosun’un deprem sonrası Hatay’daki rantın yarattığı mağduriyetleri ve buna karşı direnişi haberleştirdiğini hatırlattı.

Atalay “Tosun’un yaptığı haberler göz önüne alındığında, uğradığı saldırının nedeni anlaşılmaktadır. Otoriter politikalardan güç alan rant çeteleri, basın üzerindeki baskıyı artırarak muhalif sesleri susturmayı hedeflemektedir” iddiasında bulundu.

Hakan Tosun, 1975 yılında İstanbul’da doğdu.

Medya sektörüne 1993’te özel radyoların yayın hayatına başlamasıyla teknik danışman olarak adım attı.

Ardından 1998’de İzmir’e yerleşen Tosun, burada çeşitli yerel televizyon kanallarında haber montaj operatörü olarak çalıştı.

Belgesel yapımcılığına 2009 yılından itibaren yönelen Tosun, özellikle doğa, kent mücadelesi ve toplumsal direniş temalarına odaklanan bağımsız yapımlarıyla tanındı.

“Çatılara Doğru”, “Tekel İşçileri”, “Büyük Anadolu Yürüyüşü”, “Dönüşüm (Gentrification)” ve “Validebağ Direnişi” gibi filmleriyle dikkat çekti.

Gazetecilik alanındaki bağımsız çizgisini sürdüren Hakan Tosun aynı zamanda “Doğa ve Kent Aktivizm Documentary” adlı yapım şirketinde yönetmenlik yapmaktaydı.