Türkiye, kuraklığın pençesinde kıvranmaya devam ediyor. Ekim ayının sonuna yaklaşırken, başta Marmara Bölgesi olmak üzere ülke genelindeki barajların birçoğu neredeyse kurumaya yüz tuttu. Yıllardır yapılan onca uyarıya rağmen yağmur suyunun hasat edilmemesi, tarımda vahşi sulamanın sürmesi, oto ve halı yıkama gibi hoyrat tüketim tercihleri ile kayıp-kaçak oranlarının yüzde 17-18 civarında seyretmesi derinleşen su kıtlığına yol açtı. Başta Bursa, İzmir ve Ankara olmak üzere Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’daki kuraklık tablosunun nasıl tersine döneceğine ilişkin net bir çözümün gündeme getirilmemesi ise endişeleri artırıyor.

52 YILIN EN KÖTÜSÜ
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı son harita ve veriler, Türkiye’yi kavuran kuraklık vehametine çarpıcı rakamlar içeriyor. 1 Ekim 2024–30 Eylül 2025 dönemini kapsayan 12 aylık “Su Yılı Raporu”na göre, ülke geneline düşen toplam yağış miktarı metrekareye 422,5 kilogram seviyesinde kaldı. Bu değer, uzun yıllar ortalamasının yüzde 26, geçen yılın aynı döneminin ise yüzde 29 altında seyretti. Yağışlar, Marmara Bölgesi’nde yüzde 34, Ege Bölgesi’nde yüzde 28, Akdeniz’de yüzde 31, İç Anadolu’da yüzde 35, Doğu Anadolu’da yüzde 25, Karadeniz’de yüzde 4, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise yüzde 60 azaldı.
YAĞMURSUZ ŞEHİRLER
En fazla yağış metrekareye 1812,1 kilogramla Rize’de, en az yağış ise 182,8 kilogramla Şanlıurfa’da kaydedildi. Normaline göre en fazla artış yüzde 30 ile Giresun’da görülürken, en sert düşüş yüzde 66 ile Hatay’da yaşandı. MGM verileri, 2025 su yılı yağışlarının Bilecik, Çorum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Kayseri, Kilis, Kırşehir, Mardin, Nevşehir, Şanlıurfa, Van, Batman, Edirne, Tekirdağ, Siirt, Şırnak ve Çanakkale gibi 18 ilde son 65 yılın en düşük seviyesinde gerçekleştiğini de gösterdi.
KAYIP 17 MİLYAR DOLAR
MGM’den yansıyan verilere göre Eylül 2025 yağışları da uzun yıllar ortalamasının yüzde 14, geçen yıl Eylül ayının yüzde 37 altında kaldı. En dikkat çekici veri ise Mardin’de kayda girdi. Kent, 2025 Eylül ayında hiç yağış almadı. Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da ise son 21 yılın en düşük Eylül ayı yağışları kayıtlara geçerken, Trakya Ovası’ndaki buğday ve ayçiçeği üretiminin yüzde 20 düşeceği öne sürüldü. Öte yandan TÜBİTAK MAM’ın 2025 çevresel etki analizine göre, Türkiye’nin bu yılki kuraklık kaynaklı ekonomik kaybı 17 milyar dolar seviyesinde ölçüldü. Bu rakamın yüzde 42’si tarım, yüzde 27’si enerji, yüzde 19’u sanayi, yüzde 12’si içme suyu temin sistemlerinden kaynaklandığı vurgulandı.
TARIMI VURDU
Kuraklık, Türkiye’nin tarım sektöründe doğrudan üretim kayıplarına yol açarken, 2025’in ilk dokuz ayında hububat üretiminde yüzde 18, baklagillerde yüzde 22, ayçiçeğinde yüzde 15 azalma yaşandı. Konya Ovası’nda 2025 yazında 52 bin hektar tarım alanı, yeterli sulama yapılamadığı için ekilemedi. Atatürk, Keban ve Ilısu barajlarında su seviyeleri ortalama 7 metre düşerken, elektrik üretimi son bir yılda yüzde 11 azaldı.

12 METRE AZALDI
Ortaya çıkan tabloyu yorumlayan Su Politikaları Uzmanı Dursun Yıldız, kuraklığın içme suyu, tarımsal üretim, enerji arzı ve ekosistem dengesi açısından büyük riskler oluşturduğunu belirtirken, “Ülkenin geleceğini doğrudan ilgilendiren bir kırılma noktasındayız. MGM raporları, Türkiye’nin birçok bölgesinde hem miktar hem süre bakımından ciddi meteorolojik kuraklık’ yaşandığını ortaya koyuyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu’da, yağış rejimindeki sert düşüş, bölgedeki yeraltı su seviyelerini geri dönüşsüz biçimde aşağı çekiyor. Bölgedeki kuyuların yüzde 40’ında su seviyesi, son on yıla göre ortalama 12 metre azaldı” dedi.
Kaynak: Web Özel

