Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Savaş gemileri, savaş uçakları ve CIA: Trump Venezuela’ya saldırı hazırlığı mı yapıyor?

Haber bilgisi Yazan, Ione
Venezuela lideri Maduro ve ABD Başkanı Trump'ın fotoğrafları, arkaplanda Amerikan savaş gemisi ve savaş uçağının olduğu bir kolajda birleştirilmiş.

    • Yazan, Ione Wells
    • Unvan, Güney Amerika Muhabiri
    • Yazan, Joshua Cheetham
    • Unvan, BBC Verify
  • 7 dakika önce

ABD ordusu iki aydır Karayip Denizi’nde savaş gemileri, savaş uçakları, bombardıman uçakları, deniz piyadeleri, insansız hava araçları ve casus uçaklardan oluşan bir güç oluşturuyor. Bu, on yıllardır orada yapılan en büyük askeri sevkiyat.

Uzun menzilli bombardıman uçakları B-52’ler Venezuela açıklarında tatbikatlar yapıyor. Trump, Merkezi İstihbarat Teşkilatı’na (CIA) Venezuela’da gizli operasyonlar yürütme yetkisi verdiğini geçen hafta kabul etti.

ABD, Venezuela’dan “uyuşturucu” ve “narko-terörist” taşıdığını iddia ettiği küçük gemilere düzenlediği saldırılarda onlarca kişiyi öldürdüğünü söylüyor ancak gemidekiler hakkında kanıt ya da ayrıntı vermiyor.

Saldırılar bölgede tepki çekiyor ve uzmanlar bu saldırıların yasallığını sorguladı. Tüm bunlar ABD tarafından uyuşturucu kaçakçılığına karşı bir savaş olarak lanse ediliyor ancak işaretler bunun aslında Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro’yu iktidardan uzaklaştırmayı amaçlayan bir operasyon olabileceğini gösteriyor.

Chatham House düşünce kuruluşunda Latin Amerika konusunda kıdemli bir araştırmacı olan Dr. Christopher Sabatini, “Bu rejim değişikliği ile ilgili. Muhtemelen işgal etmeyecekler ancak hedeflenen şey mesaj vermek” diyor.

Askeri yığınağın Venezuela ordusuna ve Maduro’nun yakın çevresine “korku salmak” ve böylece ordu ve belirli çevrelerin kendisine karşı harekete geçmelerini sağlamak amacıyla yapıldığını savunuyor.

BBC Verify, Trump’ın güçlerinin nerede bulunduğuna dair bir resim oluşturmaya çalışmak için uydu görüntüleri ve sosyal medyadaki görüntülerin yanı sıra bölgedeki ABD gemi ve uçaklarından kamuya açık verileri izliyor.

ABD’nin askeri pozisyonu sürekli değişiyor, bu nedenle güncellemeler için bölgeyi düzenli olarak izliyoruz.

23 Ekim itibariyle bölgede güdümlü füze destroyerleri, amfibi saldırı gemileri ve denizdeki gemilere yakıt ikmali için kullanılan petrol tankerleri de dahil olmak üzere 10 ABD askeri gemisi tespit ettik.

ABD gemilerinin konumunu gösteren harita

Yakın çevrenin sadakatini test eden 50 milyon dolarlık ödül

Başta ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio olmak üzere ABD yönetiminin Maduro’nun devrilmesini istediği bir sır değil.

Bu yılın başlarında Fox News’e Maduro’nun “korkunç bir diktatör” olduğunu söylemiş ve Maduro’nun gitmesini talep edip etmediği sorulduğunda da “Bu politika üzerinde çalışacağız” demişti.

Ancak Rubio gibi Maduro’yu açıkça eleştirenler için bile Venezuela muhalefetinin uzun zamandır talep ettiği ordu destekli rejim değişikliği çağrısını açıkça yapmak zor.

Donald Trump 2016 yılında rejim değişikliğine karşı kampanya yürütmüş, “yabancı rejimleri devirmek için yarışmayı bırakma” sözü vermiş ve yakın zamanda da “sonsuza dek sürecek savaşlara” girmeyi kınamıştı.

ABD, 2024’teki son seçimin uluslararası alanda ve Venezuela’daki muhalefet tarafından ne özgür ne de adil olarak kabul edilmesinin ardından Maduro’yu Venezuela Devlet Başkanı olarak tanımıyor. Caracas’taki ABD Büyükelçiliği Trump’ın 2019’daki ilk başkanlığı sırasında kapatıldı.

Venezuela'da bir eylemcinin polisle karşı karşıya geldiği görülüyor.

Kaynak, JUAN BARRETO/AFP/Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, Venezuela’da muhalefet sık sık Batılı ülkelerin desteğini talep ediyor.

ABD, Maduro’nun tutuklanmasını sağlayacak bilgi için koyduğu ödülü 50 milyon dolara çıkararak Maduro’nun sadık ve yakın çevresindekileri onu teslim etmeye teşvik etti. Ancak bu hiçbir fireye yol açmadı.

Venezuelalı hukuk profesörü ve CSIS ulusal güvenlik düşünce kuruluşunda kıdemli ortak olan Jose Ignacio Hernández, Venezuela’nın elitleri için 50 milyon doların “hiçbir şey” olmadığını söylüyor.

Venezuela gibi petrol zengini bir devlette yolsuzluk yoluyla çok para kazanılabilyor. Eski Hazine Bakanı Alejandro Andrade’nin, mahkum edilmeden önce 1 milyar dolar rüşvet aldığı ortaya çıktı.

Pek çok analist Venezuela ordusunun herhangi bir rejim değişikliğinde kilit rol oynayacağı konusunda hemfikir ancak Maduro’ya sırt çevirip onu devirmeleri için muhtemelen yargı dokunulmazlığı vaat edilmesini de isteyeceklerdir.

Chicago Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan ve Latin Amerika üzerine kapsamlı yayınlar yapan Michael Albertus, 500 milyon dolarlık bir ödülün bile Maduro’nun yakın çevresini onu teslim etmeye ikna edeceğine inanmıyor:

“Otoriter liderler her zaman yakın çevrelerinden bile şüphelenirler ve bu nedenle onları izlemek ve sadakatlerini sağlamak için mekanizmalar oluştururlar.”

Venezuela’ya uygulanan ekonomik yaptırımlar zaten ağır olan ekonomik krizi daha da kötüleştirdi ancak üst düzey isimleri başkanlarına karşı gelmeye ikna etmeyi başaramadı.

Trump’ın ‘uyuşturucuyla mücadele’ söylemi neden inandırıcı gelmiyor?

Donald Trump bunun uyuşturucu kaçakçılarına karşı bir savaş olduğunu ilan etti ve ABD’nin 16 Ekim’de vurduğu bir geminin “çoğunlukla fentanil yüklü” olduğunu söyledi.

Ancak fentanil esas olarak Güney Amerika’da değil Meksika’da üretiliyor ve güney sınırından ABD’ye giriyor.

“Mesele uyuşturucu değil,” diyor Dr. Sabatini. “Ama Venezuela muhalefetinin, bunun sadece bir diktatörlük değil, bir suç rejimi olduğu yönündeki dili pekiştiriliyor.”

ABD Adalet Bakanlığı 2020’den bu yana Devlet Başkanı Maduro’yu uyuşturucu kaçakçılığı ve narko-terör örgütüne liderlik etmekle suçluyor. Trump, kısmen Venezuela’dan gelen “uyuşturucu” nedeniyle CIA’e Venezuela’da gizli operasyonlar yürütme yetkisi verdiğini söyledi.

Venezuela büyük miktarlarda kokain üretmiyor. Bu esas olarak Kolombiya, Peru ve Bolivya’nın işi. Venezuela üzerinden bir miktar kokain kaçakçılığı yapılıyor ve Maduro yönetimi bunun üzerine gittiğini iddia ediyor.

ABD Uyuşturucuyla Mücadele İdaresi’nin 2025 tarihli bir raporunda ABD’de ele geçirilen kokainin %84’ünün Kolombiya’dan geldiği belirtiliyor ve raporun kokain bölümünde Venezuela hariç diğer ülkelerden bahsediliyor.

İlk yedi saldırı, daha sonraki saldırıların gerçekleştirildiği Pasifik Okyanusu ile karşılaştırıldığında uyuşturucu kaçakçılığı için önemli bir deniz yolu olmayan Karayipler’de gerçekleştirildi.

ABD, Maduro’nun bir uyuşturucu kaçakçılığı örgütüne liderlik ettiğine dair kanıtlarını detaylandırmadı. Maduro suçlamaları defalarca reddetti ve kendi adına ABD’yi emperyalizmle ve yaptırımlar yoluyla ülkenin ekonomik krizini daha da kötüleştirmekle suçladı.

Kendisine yakın kişilerin suçlandığı bilinen vakalar var.

2016 yılında New York federal mahkemesi, eşinin iki yeğenini ABD’ye kokain ithal etmek için komplo kurmaktan mahkum etti. Davada, paranın bir kısmını eşinin siyasi kampanyasını finanse etmek için kullanmayı planladıkları belirtildi. Daha sonra serbest bırakıldılar.

ABD’nin deniz ve hava gücünün artırılması

Askeri analistlere göre denizde uyuşturucu yakalamak için ABD’nin mevcut gücü kadar büyük bir kuvvet gerekmiyor.

ABD’nin askeri üssünün bulunduğu Porto Riko civarında izlediğimiz ABD gemilerinin yanı sıra uydu görüntüleri de Trinidad ve Tobago’nun yaklaşık 75 mil (123 km) doğusunda iki gemi gösterdi.

Biri güdümlü füze kruvazörü USS Lake Erie idi.

Eski bir ABD Donanması kaptanı olan ve şu anda RAND Corp’ta kıdemli politika araştırmacısı olarak görev yapan Bradley Martin’e göre diğer geminin MV Ocean Trader olduğu anlaşılıyor.

Bu, özel kuvvetler görevlerini desteklemek için dönüştürülmüş bir kargo gemisi. İnsansız hava araçları, helikopterler ve küçük tekneler taşıyabiliyor.

ABD gemisinin konumunu gösteren uydu görüntüsü.
Fotoğraf altı yazısı, ABD Özel Kuvvetler gemisinin Trinidad ve Tobago açıklarına hareket ettiği tespit edildi.

Bu gemilerin, saldırılara hazırlık için keşif de dahil olmak üzere çok çeşitli görevleri destekleyebileceği düşünülebilir. Ancak Martin, geminin görülmesinin “bu tür faaliyetlerin yürütüldüğü ya da planlandığı anlamına gelmediğini” vurguluyor.

ABD bölgedeki hava varlığını da güçlendirdi. BBC Verify Porto Riko’da bir dizi ABD askeri uçağı tespit etti.

McKenzie İstihbarat Hizmetleri’nde kıdemli analist olan Stu Ray, 17 Ekim’de çekilen bir uydu görüntüsünün pistte F-35 savaş uçaklarını, muhtemelen F-35B’leri gösterdiğini söylüyor.

Jose Aponte De la Torre Havaalanı'nda ABD savaş uçakları.

Bunlar, kısa kalkış ve dikey iniş kabiliyetlerine sahip son derece gelişmiş hayalet jetler.

Sosyal medyada bir özel jet pilotu, Porto Riko’daki Rafael Hernández Havaalanında çekilmiş bir MQ-9 Reaper insansız hava aracının videosunu paylaştı.

Bunlar ABD tarafından Afganistan, Suriye, Libya ve Mali’de saldırılar düzenlemek ve gözetleme yapmak için kullanıldı.

Ekim ayının başlarında BBC Verify, Karayipler boyunca ve Venezuela kıyılarına yakın uçan üç B-52 bombardıman uçağını takip etti.

B-52 uçağının izlediği rotayı gösteren harita.

ABD hava kuvvetleri daha sonra uçakların bir “bombardıman saldırısı tatbikatında” yer aldığını doğruladı.

B1 bombardıman uçakları ve P-8 Poseidon casus uçaklarının uçuşları da uçak takip platformlarında görüldü.

Sosyal medyada yer alan görüntülerde Trinidad ve Tobago açıklarında faaliyet gösteren askeri helikopterler de görülüyor.

Bunlardan bazıları ABD özel kuvvetleri tarafından kullanılan Boeing MH-6M Little Birds helikopterleri.

CIA Venezuela içinde ne yapabilir?

CIA’e Maduro’yu “düşürme” yetkisi verilip verilmediği sorulduğunda Donald Trump soruyu geçiştirdi ve cevap vermenin “saçma” olacağını söyledi.

Ayrıca ABD’nin Venezuela topraklarındaki olası askeri operasyonlarına atıfta bulunarak “Şu anda karaya odaklandıklarını” söyledi.

CIA, gizli müdahaleler, rejim değişikliği girişimleri ve özellikle Şili ve Brezilya’daki geçmiş sağcı askeri diktatörlüklere verdiği destek nedeniyle Latin Amerika’da yaygın olarak şüphe ve tepkiyle karşılanıyor.

ABD’nin Birleşmiş Milletler temsilcisinin yardımcısı ve daha önce CIA kıdemli analisti ve Dışişleri Bakanlığı kıdemli danışmanı olan Ned Price, CIA’in gizli eylemlerinin “birçok şekilde” olabileceğini söyledi.

“Bilgi operasyonları olabilir. Sabotaj operasyonları olabilir. Muhalefet partilerini finanse edebilir. Bir rejimin devrilmesine kadar gidebilir. Düşük ve yüksek seviyeler arasında pek çok seçenek var.”

Buna Venezuela içindeki kaçakçılık şüphelilerini hedef almak için kullanılan ajanlar da dahil olabilir. ABD’nin kendi tanımına göre bu Maduro’nun kendisini de kapsayabilir.

Dr. Sabatini, Venezuela’nın uyuşturucu için önemli bir üretim noktası olmaması nedeniyle “ortadan kaldırılacak” kokain ya da fentanil laboratuarları olmadığını ancak ABD’nin hedef alabileceği uçak pistleri ya da limanlar olduğunu söylüyor.

“Eğer saldırgan olmak istiyorsa, askeri bir kışlaya füze gönderebilir. Ordunun bazı kesimlerinin kokain kaçakçılığına karıştığına dair oldukça istihbarat var.”

Ya da Maduro’yu veya bazı yardımcılarını yakalayıp ABD’de adalete teslim etmeye çalıştıkları bir senaryo olabileceğini belirtiyor.

Ona göre asıl soru, Trump’ın bu kadar çok ABD askeri varlığını Karayipler’de daha ne kadar tutmaya istekli olacağı.

Eğer bu askeri yığınağın asıl amacı Maduro’yu tehdit etmekse, bunun Maduro’ya sırt çevirecekleri teşvik etmeye yetip yetmeyeceği belirsiz.

Profesör Albertus’a göre bunun Maduro rejimini güç kullanarak yerinden etmeye yönelik gerçek bir girişime kadar varıp varmayacağını bilmek zor.

Reklamı Geç