
Kaynak, Uğur Yıldırım/ dia images/Getty Images
Güncelleme 4 saat önce
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 40,5’e çekti. Faiz indirimi beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
Merkez Bankası son olarak 24 Temmuz’da faiz kararını duyurmuş ve politika faizini, beklentilerin üstünde, 300 baz puan düşürerek yüzde 43’e indirmişti.
Bu, Merkez Bankası’nın Mart’tan bu yana ilk faiz indirimi olmuştu.
Ağustos ayında Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı yapılmadı ve faiz kararı açıklanmadı.
Piyasalardaki beklenti Eylül ayında da faiz indiriminin devam etmesi yönündeydi.
Ancak Temmuz’daki kadar “agresif” bir indirim beklenmiyordu.
Piyasalar ortalama 200 baz puanlık bir faiz indirimi bekliyordu.
Ekonomistler nasıl yorumladı?
PPK toplantısı sonrasında açıklanan faiz indirimine ekonomistler sosyal medya hesaplarından değerlendirmede bulundu.
TCMB’nin eski başekonomisti ve iktisatçı Hakan Kara, “Tahmin ettiğimiz gibi Merkez Bankası ciddi bir hata yapmadı” dedi.
Finansal analist Tunç Şatıroğlu, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ı Mart ayındaki “Yüzde 24 enflasyon hedefine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapacağız” sözlerini hatırlatarak eleştirdi ve “Böyle demişti ama faizi indirdi ve hedefe ulaşmaktan vazgeçti” ifadesini kullandı.
Yalova Üniversitesi’nden ekonomi profesörü Baki Demirel, Merkez Bankası’nın 250 baz puan faiz indirimiyle “koridoru koruduğu” değerlendirmesinde bulundu.
“300 ve üstü indirim gelmemeli diyen küresel ve işbirlikçi yerel finans kapitalin dediği yapılırken siyasilerin de gönlü alındı” diye yazdı.
200 baz puan indirim bekleniyordu
ABD yatırım bankası Goldman Sachs, daha önce 350 baz puan olarak yaptığı indirim tahminini geçen hafta 200 baz puana düşürdü.
Goldman Sachs bu revizyona güçlü ekonomik büyümeyi ve beklenenden yüksek gelen son enflasyon verilerini gerekçe gösterdi.
200 baz puanlık bir indirim tahmininde bulunan JP Morgan, enflasyonun yıllık bazda neredeyse yüzde 33’e, aylık bazda ise yüzde 2’nin üzerine çıkarak beklentileri aştığına dikkat çekti.
Bloomberg de CHP’ye yönelik mahkeme kararlarının yarattığı siyasi istikrarsızlığın, yatırımcıların beklentileri üzerinde etkili olduğunu aktardı.
Türk hisse senetleri ve lira cinsi tahvillerde satış dalgasının tetiklendiğini, bunun da risk primlerini artırdığını ve TCMB faiz kararında bunların dikkate alınacağını belirtti.
Bloomberg, Mart ayında İEkrem İmamoğlu’nun görevden alınarak tutuklanmasının piyasalarda sert satışlara yol açtığını, Merkez Bankası’nın lirayı istikrara kavuşturmak için 50 milyar dolardan fazla harcayıp, faizleri artırdığını hatırlattı.
AA Finans’ın 26 ekonomistin katılımıyla yaptığı ankette de Eylül ayı için 200 baz puan indirim beklentisi öne çıktı.
Enflasyon ve faiz beklentileri ne?
Politika faizi başta, mevduat faizleri ve kredi faizleri olmak üzere borçlanmanın maliyetine etki ederek günlük hayatı yönlendiriyor.
Enflasyon hedefine yaklaşıldığında, merkez bankaları faiz oranlarını sabit tutabiliyor veya düşürebiliyor.
Bunun amacı harcamaları ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre Ağustos ayında enflasyon yüzde 2,04 arttı. Yıllık enflasyon 32,95 olarak gerçekleşti.
Enflasyon Araştırma Grubu ENAG’a göreyse Tüketici Fiyat Endeksi Ağustos ayında yüzde 3,23 artarken, yıllık enflasyon yüzde 65,49 oldu.
Reuters’ın 17 ekonomistin katılımıyla yaptığı ankette faiz indirimlerinin yıl sonuna kadar devam edeceği ve yıl sonu itibarıyla yüzde 36’ya ineceği tahmin ediliyor.
2026 yılı sonuna kadarsa faiz oranının yüzde 23 seviyesine gerilemesi bekleniyor.
TCMB’nin anketinde politika faizinin Eylül’de yüzde 40,90’a; Ekim’de yüzde 38,60’a indirilmesi bekleniyor.
Aralık ayındaki son toplantıyla faizin yüzde 36,16’ya indirileceği öngörülüyor.