
Kaynak, Getty Images
bir saat önce
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), sosyal medya mecralarında yayımlanan sokak röportajlarının “kontrol altına alınmasını” talep eden bir kanun teklifi verdi.
Milliyetçi Hareket Partisi İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, X hesabından yaptığı paylaşımda “Son yıllarda artan şekilde, ‘sokak röportajı’ adı altında yapılan bazı faaliyetler, gerçekte önceden hazırlanmış senaryolarla ve mizansenlerle organize edilmektedir” dedi.
Özdemir bu içeriklerin amacının “doğru bilgiyi almak ya da yaymak değil; toplumda huzursuzluk yaratmak, halkı kin ve nefrete yönlendirmek, kamu düzenini bozmak ve dezenformasyon oluşturmak” olduğunu savundu.
MHP Milletvekili, “Bu tür röportajların bilhassa sosyal medya üzerinden yürütülen türleri, herhangi bir basın kuruluşuna bağlı olmayan veya basın kartı bulunmayan kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir” dedi ve şöyle devam etti:
“Oysa basın faaliyeti belirli etik kurallara, meslek ilkelerine ve kurumsal denetime tabidir. Yetkisiz kişilerce yapılan bu tür faaliyetlerin, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir”.
Özdemir, sundukları kanun teklifini ise “sokak röportajı adı altında yapılan bu faaliyetlerin kontrol altına alınması, yalnızca yetkilendirilmiş kişiler tarafından gerçekleştirilmesi ve kurallara aykırı davrananların cezai yaptırımla karşılaşması amaçlanmaktadır” sözleriyle tanımladı.
MHP’li Özdemir “Düzenlemeden muradımız hem basın mesleğinin itibarını korumak hem toplumsal huzuru muhafaza etmek hem de bilgi kirliliğini önlemek açısından önem taşımaktadır” ifadelerini de kullandı.
Erdoğan işaret etmişti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda 6 Mayıs Salı günü yapılan 10. Anadolu Medya Ödülleri programındaki konuşmasında, sokak röportajı adı verilen içeriklerden rahatsız olduğunu söylemişti.
Cumhurbaşkanı “Eline bir mikrofon, bir de kamera alanın kendini gazeteci ve muhabir olarak gördüğü bir ülkede yaşıyoruz” demiş ve bunun “kabul edilebilir bir yanı olmadığını” söylemişti.
Erdoğan “Nasıl bir cübbe giyen hakim, savcı, avukat olmuyorsa, nasıl bir üniforma giyen polis ve asker kabul edilmiyorsa, nasıl her stetoskop takana doktor demiyorsak, eline mikrofon ve kamera alıp sokağa çıkan herkes gazeteci değildir, basın mensubu değildir” diye konuşmuştu.
Cumhurbaşkanı “gazetecilik mesleğinin itibarına da zarar veren bu sorunun üzerine önce basın mensuplarının, sonra da ilgili kurumların mutlaka gitmesi gerektiğini” söyledi.