CHP’de kurultay davasına karşı hangi seçenekler konuşuluyor?

CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te gerçekleştirdiği 38. Olağan Kurultay’ın iptali istemiyle açılan davanın dördüncü duruşması, 24 Ekim Cuma günü Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek.

CHP, kurultay davasını düşürmek için yeni bir hamle yaptı ve 39. Olağan Kurultay kararı aldı. CHP Parti Meclisi’nin (PM) 23 Ekim’deki toplantısında, 39. Olağan Kurultay’ın 28-29-30 Kasım’da yapılması karara bağlandı.

Mahkemenin vereceği karara ilişkin davanın ertelenmesi, konusuzluk gerekçesiyle düşmesi, mutlak butlan veya kayyum ihtimalleri kulislerde tartışılırken, CHP’de ağırlıklı görüş, kararın bir sonraki duruşmaya bırakılabileceği yönünde.

Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegeler tarafından CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na şaibe karıştığı, delegelerin oylarının rüşvet karşılığı satın alındığı gerekçeleriyle farklı mahkemelerde açılan davalar 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirilmişti.

Davacılar, 38. Olağan Kurultay’da rüşvet ve oylamaya hile karıştırılmasıyla delege iradesinin sakatlandığını savunarak bu kurultayın mutlak butlan (yok hükmünde) sayılması, Genel Başkan Özgür Özel yönetiminin görevden uzaklaştırılması ve eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminin görevine iade edilmesini talep etti.

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin CHP İstanbul İl Başkanlığı’na yönelik 2 Eylül’de kayyum ataması nedeniyle, 15 Eylül’deki duruşmadan önce, siyasi kulislerde, “mutlak butlan”, “kayyum” ihtimalleri daha yüksek olasılık görülüyordu.

Ancak, 15 Eylül’deki duruşmada, mahkeme tedbir taleplerini reddetti.

CHP yönetimi, bu tarihten sonra, mutlak butlan, kayyum ihtimallerini bertaraf etmek için 21 Eylül’de 22. Olağanüstü Kurultay’ı gerçekleştirdi.

Delegenin “güvensizlik oyu” talebi üzerine yapılan seçimlerde Özel yeniden genel başkan seçildi, kurultayda “iradesi sakatlandığı” savunulan İstanbul il delegeleri oy kullanmadı.

CHP, “mutlak butlan” veya “kayyum” olasılığına karşı, 15 Eylül duruşması öncesinde, genel merkez ve parti örgütlerinde hazırlık yapmış, eylem planı belirlenmişti.

Ancak, dördüncü duruşma öncesinde CHP yönetimi il başkanları, belediye başkanlarının genel merkeze nöbete çağırılması gibi özel bir hazırlık yapmadı.

Bunun yerine Genel Başkan Özgür Özel 23 Ekim’de Parti Meclisi’ni 39. Olağan Kurultay hazırlıkları ve tarihini görüşmek üzere topladı.

Özel ayrıca, 25 Ekim’de yapılacak olan İsviçre Sosyal Demokrat Parti kongresine katılım programını değiştirmedi. Parti kaynaklarının verdiği bilgiye göre 24 Ekim Cuma günü öğleden sonra İsviçre’ye gidişi planlanan Özel, mahkemeden olağanüstü bir karar çıkması halinde İsviçre programını iptal edecek.

Ankara 42. Asliye Mahkemesi, 15 Eylül’deki ara kararında, CHP yönetiminin “tedbiren” görevden uzaklaştırılmasına yer olmadığına karar verirken, 22. Olağanüstü Kurultay delege listesi ve 24 Eylül’de yapılan İstanbul İl Kongresi delege listesinin istenmesini talep etmişti.

Ayrıca Mahkeme, CHP İstanbul İl Kongresi’nin iptal talebini reddeden Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ret kararının istenmesi talebinde de bulunmuştu.

Duruşma 24 Ekim’e ertelenmişti.

Kulislerde, mahkemede çıkacak kararlara ilişkin farklı senaryolar konuşuluyor. Bu çerçevede, mahkemeden çıkacak muhtemel kararlar “konusuzluk” gerekçesiyle davanın reddedilmesi, duruşmanın ileri tarihe ertelenmesi, mutlak butlan kararı veya partiyi kurultaya götürecek olan “çağrı heyeti”nin atanması olarak sıralanıyor.

Son dönemde ileri sürülen iddia ise İstanbul’daki gibi “çift başlı yönetim” olasılığı.

Yani, mahkemenin tedbir istemini reddetmesi nedeniyle, Özgür Özel yönetimini, görevden uzaklaştırmadan, mutlak butlan kararı vermesi.

Bu aynı zamanda eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun eski görevine dönmesinin yolunu açıyor.

CHP yönetimi, mahkemenin 15 Eylül’deki duruşmada “tedbir” istemini reddetmesi ve partinin 21 Eylül’de delegelerin çağrısıyla yaptığı ve İstanbul delegelerinin oy kullanmadığı 22. Olağanüstü Kurultay’ın gerçekleştirilmesiyle, davanın “konusuzluk” gerekçesiyle kapanması gerektiğini savunuyor.

Davanın “sonuç değil, süreç odaklı” olduğunu belirten bazı parti yöneticileri ise, “çift başlı yönetim” formülünün, düşük ihtimal de olsa, göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret ediyor.

Tüm kurultay ve kongre sonuçlarını mahkemeye sunacak olan CHP yöneticileri, “mutlak butlan” ihtimaline karşı, 39. Olağan Kurultay tarihini de, duruşmadan bir gün önce netleştirdi.

Özel’in başkanlığında toplanan Parti Meclisi’nde, kurultayın 28-30 Kasım tarihlerinde yapılması kararlaştırıldı. Kongre süreçlerini tamamlayarak tüm delegeleri yenilenen CHP yönetimi, kongre kararını da mahkemeye iletecek.

39. Olağan Kurultay’ın, “şaibe” karıştığı iddia edilen 38. Olağan Kurultay’ın sonuçlarını ortadan kaldıracağına ve tamamen yeni seçilen delegelerin oy kullanacağına dikkat çeken CHP kurmayları, “Mahkeme belki 39. Olağan Kurultay sonucunu da bekleyip, dosyayı ondan sonra karara bağlayabilir” görüşünü dile getiriyorlar.

CHP kulislerinde, mahkemenin son duruşmadaki ara kararı parti lehine yorumlansa da İstanbul İl yönetimine “kayyum” atanmasının da beklenmedik bir durum olduğu belirtilerek, “mutlak butlan ihtimali” tümüyle dışlanmıyor.

Ancak CHP yönetimi, böyle bir karar çıksa bile, hemen sonuç doğurmayacağını savunuyor.

Mahkemenin tedbir taleplerini reddettiğini anımsatan parti kurmayları, “Bu saatten sonra hukuken binde bir ihtimalle mutlak butlan kararı çıksa bile, Yargıtay’da kesinleşmeden uygulanamaz, yani bu karar hemen sonuç doğurmaz, biz o arada olağan büyük kurultayımızı yapmış oluruz” görüşünü savunuyor.