
Kaynak, Kiran Ridley/Getty Images
- Yazan, BBC Türkçe
- Unvan,
- 19 Ekim 2025
Güncelleme bir saat önce
Paris’teki Louvre Müzesi’nden 19 Ekim Pazar sabahı Kraliyet mücevherleri çalınmasının ardından güvenlik zafiyeti ile ilgili tartışmalar sürüyor.
Louvre Müzesi’nin müdürü sessizliğini bozdu ve müzede güvenlik zafiyeti olduğunu söyledi.
Müzeden maddi değeri 88 milyon euro tutarında sekiz kraliyet mücevheri çalınmıştı. Soygun yedi dakika sürmüştü.
Pazar günkü soygundan bu yana ilk kez kamuoyu önünde konuşan Laurence des Cars, Fransız senatörlere Louvre’un çevresindeki güvenlik kameralarının “eskimiş” olduğunu söyledi.
Soyguncuların Louvre’a girdikleri dış duvarı izleyen tek kameranın, mücevherlerin bulunduğu Apollo Galerisi’ne açılan birinci kat balkonundan uzağa baktığını da ekledi.
Bakanlar basın toplantıları ve röportajlar düzenleyerek güvenlik zafiyetlerini inkar ediyor.
2021 yılında müze müdürü olan Laurence des Cars, müzenin sadece geçen yıl 8,7 milyonu bulan ziyaretçi sayısına rağmen güvenlik yatırımlarının yavaş kaldığını ifade ederek, büyük kurumların karşılaştığı bütçe zorluklarına dikkat çekti.
Des Cars, CCTV kameralarının sayısını iki katına çıkarmak istediğini söyledi.
Çarşamba günkü oturumda karşılaştığı senatörlerden bazıları Louvre’un güvenliğine inanamadıklarını ifade ederek, nehre bakan dış duvarda neden sadece bir kamera olduğunu ve bunun neden başka bir yöne baktığını sorguladılar.
Kameranın başka yöne bakması nedeniyle soyguncular ve galerinin birinci katına ulaşmak için kullandıkları mekanik merdiveni taşıyan kamyonun Apollo Galerisi’nin dibine vardığında fark edilmedi.
Soygun nasıl gerçekleşti?
Fransa İçişleri Bakanlığı, yerel saatle 09:30 civarında bir grup kişinin kırdıkları bir pencereden Fransız Kraliyet mücevherlerinin sergilendiği Apollo Galerisi’ne girdiğini açıkladı.
İçişleri Bakanı Laurent Nuñez, hırsızların binaya girmek için dışarıdaki bir kamyona monte yük asansörünü kullandıklarını, vitrinlerdeki mücevherleri çaldıktan sonra elektrikli scooterlarla uzaklaştıklarını söyledi.
Nuñez, soygunun yedi dakika sürdüğünü belirtti.
Bu, Mona Lisa’nın 1911’de kaybolmasından bu yana Louvre Müzesi’ndeki en ses getiren soygun olarak kayda geçti.
Dünyanın en önemli sanat galerinden birinde yaşanan soygun, Fransa’da sanat eserlerinin güvenliği konusunda da büyük bir tartışma başlattı.
İçişleri Bakanı Laurent Nuñez, Louvre’daki Apollo Galerisi’ne giren soyguncuların net bir şekilde profesyonel olduklarını kaydetti.
Fransa’nın kraliyete ait değerli eşyalarının çoğu 1789 Fransız Devrimi’nden sonra kayboldu veya satıldı. Kurtarılabilen ve bazen de satın alınarak ülkeye geri kazandırılan eserler halen sergileniyor.
Hedef alınan bölümdeki mücevherlerin çoğu 19. yüzyıldan ve Napolyon ile yeğeni III. Napolyon dönemine ait.

Kaynak, Gonzalo Fuentes / Reuters
Yetkililere göre, taçlar, kolyeler, küpeler ve broşlar da dahil olmak üzere sekiz mücevher çalındı.
İmparatoriçe Eugénie’nin tacı da çalınan eserler arasındaydı ancak müzeye yakın bir noktada bulundu. Hasar alan tacın kaçış sırasında düşürüldüğü tahmin ediliyor.
Kültür Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, müzenin alarm sistemi doğru şekilde devreye girdi.
Beş müze çalışanı, güvenlik güçleriyle iletişime geçti ve müze ziyaretçilerini koruma protokolünü devreye soktu.
Soygun çetesinin kaçış sırasında dışarıdaki aracı ateşe vermeye çalıştığı, ancak bir müze çalışanının müdahalesiyle bunu başaramadığı kaydediliyor.

Kaynak, Google
Soygun, Mona Lisa gibi dünyanın en ünlü tablolarından bazılarının bulunduğu galeriye oldukça yakın Apollo Galerisi’nde yapıldı.
Bu tür soygunları organize eden çeteler, paraya çevrilebilecek eşyaları tercih ediyorlar ve mücevherler de listenin başında geliyor. Satışı zor dünyaca ünlü tabloları hedef almıyorlar.
Nihai satış fiyatı, orijinal eserin değerinde olmayabilir, ancak yine de büyük bedellere ulaşabilir.

Kaynak, Loure Müzesi
Paris’te bulunan Louvre, yaklaşık 73.000 metrekarelik sergi alanıyla dünyanın en büyük müzesi. Bu, on futbol sahasından daha büyük olduğu anlamına geliyor.
Aslen 1546 yılında Fransız kraliyet ailesi için bir saray olarak inşa edildi. Müzenin ilk sakini olan Kral I. François, sanata düşkündü ve Louvre’un koleksiyonunu sergilemesini amaçladı.
Koleksiyon, 1789’daki Fransız Devrimi’ne kadar çoğunlukla halka kapalı kaldı. Halka açık bir müzeye dönüştürülmesi 1793’te gerçekleşti.
Bugün Louvre, Leonardo da Vinci’nin ünlü Mona Lisa tablosu da dahil olmak üzere 35.000’den fazla sanat eserine ev sahipliği yapıyor.
Günde yaklaşık 30 bin kişi tarafından ziyaret ediliyor.
230 yıllık tarihinde, büyük ölçüde sıkı güvenlik önlemleri sayesinde nispeten az hırsızlık olayı yaşandı.
En son kaybolan eser, 19. yüzyıl sanatçısı Camille Corot’nun bir manzara tablosuydu.
Le Chemin de Sèvres (Sèvres Yolu), 1998’de kimse bakmıyorken bir duvardan söküldü ve o zamandan beri ortada görünmedi.
Ancak müze tarihinin en ünlü hırsızlık olayı 1911 yılında oldu.
Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa tablosunu çalan kişi geceyi bir dolapta saklanarak geçirdi. Ardından tabloyu çerçevesinden çıkarıp kolunun altına sıkıştırarak kaçmayı başardı.
Sonrasında tablonun ülkesine ait olduğunu savunan bir İtalyan milliyetçisi tarafından çalındığı ortaya çıktı.
Tablo 1914’te İtalya’da bulundu ve Louvre Müzesi’ne geri getirildi.