
Kaynak, Getty Images
Güncelleme 19 dakika önce
Uyarı: Haberdeki bazı detaylar rahatsız edici bulunabilir.
İsrail ordusu, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın Gazze’nin güneyindeki bir çatışmada öldürüldüğünü duyurdu. Bölgeyi takip eden BBC editörleri ve uzmanlar, bunun Hamas için büyük bir darbe olduğunu, ancak tek başına savaşın sonunu getirmeye yetmeyeceğini kaydediyor.
İsrail birlikleri, 7 Ekim saldırılarını organize etmesinden kısa süre sonra ortadan kaybolan Hamas liderini bir yıldan uzun süredir arıyordu.
61 yaşındaki Yahya Sinvar’ın zamanının büyük bölümünü Gazze Şeridi’nin altındaki tünellerde korumaları ve İsrail’den kaçırılan rehinelerin oluşturduğu “canlı kalkanla” geçirdiği söyleniyordu.
Ancak en nihayetinde Hamas lideri, Gazze’nin güneyinde bir İsrail devriyesiyle tesadüfen karşılaşmasından sonra öldürüldü. Korumalarının sayısı azdı ve etrafında herhangi bir rehine bulunmadı.
Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan üst düzey bir Hamas yetkilisi, liderlerinin öldürülmesiyle grubun ortadan kaldırılamayacağını söyledi, ancak liderleri Yahya Sinvar’ın ölümünü doğrulamaktan kaçındı.
Hamas’ın siyasi bürosunun kıdemli üyesi Basem Naim, “Hamas özgürlük ve onur arayan insanlar tarafından yönetilen bir kurtuluş hareketidir ve bu ortadan kaldırılamaz” dedi.
Rutin devriye
İsrail ordusu, konuyla ilgili açıklamasında 828. Bislamach Tugayı’ndan bir ekibin Refah’ın Tel el Sultan bölgesinde devriye gezdiğini belirtti.
Açıklamaya göre tespit edilen üç militan İsrail askerleriyle çatışmaya girdi ve hepsi öldürüldü.
Bu noktada çatışmanın özel bir yanı yoktu ve askerler olay yerine 17 Ekim Perşembe sabahına kadar geri dönmedi.
Cesetler incelendiğinde birinin Hamas liderine çok benzediği fark edildi.
Ancak bubi tuzağı ihtimaline karşı cesede dokunulmadı ve bunun yerine parmağının bir kısmı alınıp, test yapılması için İsrail’e gönderildi.
İlerleyen saatlerde bölgede güvenlik önlemleri alınırken, Sinvar’ın cesedi alındı ve İsrail’e sevk edildi.
İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari, askerlerin Sinvar’ın orada olduğunu bilmediğini ancak faaliyetlerine devam ettiklerini vurguladı.
Sözcü, evden eve koşan üç erkek tespit edildiğini ve birbirlerinden ayrılmadan önce ateş açıldığını anlattı.
Daha sonra Sinvar olduğu tespit edilen kişinin “binalardan birine doğru tek başına koştuğu” ve İHA’larla yerinin tespit edilmesinden sonra öldürüldüğü kaydedildi.
Sinvar’ın ‘canlı kalkan’ olarak kullandığına inanılan rehinelerin hiç biri yanında değildi.
Ya dikkat çekmemek için ya da çoğunu kaybettiği için az sayıda korumayla dolaştığı ifade edildi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Sinvar yenilmiş, aranıyorken ve firariyken öldü. Bir komutan gibi değil, sadece kendini düşünen biri olarak öldü. Bu tüm düşmanlarımıza açık bir mesajdır” dedi.

Kaynak, Getty Images
Çatışma ve Sinvar’ın ‘etkisiz hale getirilmesi’
İsrail, ilk olarak Perşembe öğleden sonra Sinvar’ın “Gazze’de öldürülmüş olabileceği ihtimalini araştırdıklarını” duyurdu.
Duyurudan dakikalar sonra, sosyal medyada Hamas liderine çok benzeyen ve kafasında büyük bir yara bulunan bir cesedin fotoğrafları paylaşıldı.
İsrailli yetkililer “bu aşamada” öldürülen üç kişinin kimliklerinin teyit edilemediği uyarısında bulundu.
Kısa süre sonra İsrail kaynakları BBC’ye Sinvar’ın öldürüldüğünden “giderek emin olduklarını” söyledi.
Ölümün teyit edilmesinden önce tüm gerekli testlerin yapılması gerektiği de vurgulandı.
Bu testler uzun sürmedi. Perşembe akşam saatlerinde İsrail, testlerin tamamlandığını ve Sinvar’ın “etkisiz hale getirildiğinin” doğrulandığını bildirdi.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu “şeytana darbe vurulduğunu” söylemekle birlikte, İsrail’in Gazze’deki savaşının tamamlanmadığı uyarısını yaptı.
Daralan çember
Sinvar özellikle kendisini hedef alan bir operasyonda öldürülmedi.
Ancak İsrail, askeri istihbaratın Sinvar’ın bulunabileceğini söylediği yerlerde haftalardır operasyon yapıldığını belirtti.
İsrail güçleri Sinvar’ın yerini kabaca bölgenin güneyindeki Refah kenti olarak belirlemişti ve yavaş yavaş hedefe yakınlaşıyordu.
Sinvar bir yıldan uzun süredir gizleniyordu. Muhammed Deif ve İsmail Haniye gibi diğer Hamas liderlerinin öldürülmesi onun üzerindeki baskıyı da artırdı.
İsrail ordusu, son haftalarda Gazze’nin güneyindeki operasyonlarının “Yahya Sinvar’ın operasyonel hareketlerini “kısıtladığını” söyledi.
‘Sinvar’ın ölümü Hamas’a büyük darbe, ama savaşın sonu değil’
BBC Dış Haberler Editörü Jeremy Bowen’a göre Yahya Sinvar’ın öldürülmesi Hamas’ı sarsmış olsa da İsrail-Gazze savaşının sonunu getirmeyecek.
Gazze’nin Han Yunus kentinde BBC adına yerel bağımsız gazetecilere röportaj veren Filistinliler de savaşın süreceğini söyledi.
Doktor Ramadan Faris, “Bu savaş Sinvar, Haniye, [Hamas ideri Halit] Meşal veya başka bir lider ya da yetkiliye bağlı değil” dedi ve ekledi:
“Bu, hepimizin bildiği ve anladığı gibi Filistin halkına karşı bir yok etme savaşı. Mesele Sinvar ya da başkasından çok daha büyük.”
Adnan Ashour ise kiminin Sinvar’ın ölümüne üzüldüğünü, kimininse bunu umursamadığını söyledi.
Ashour, “yalnızca bizim peşimizde değiller. Tüm Orta Doğu’yu istiyorlar. Lübnan, Suriye ve Yemen’e karşı savaşıyorlar… Biz ve Yahudiler arasındaki savaş 1919’dan beri yüz yılı aşkın süredir devam ediyor” diye konuştu.
Ashour, Sinvar’ın ölümüne dairse “Hamas yalnızca Sinvar değil… bir halkın davası” ifadelerini kullandı.
Bowen, “İsrail Sinvar’ın ölümünü kutlarken Hamas hala rehineleri tutuyor ve savaşmayı sürdürüyor” dedi.
‘Hamas’a büyük stratejik darbe’ – BBC Gazze büro şefi Rushdi Abualouf

Kaynak, Reuters
Sinvar’ın Gazze’de artık sahada bulunmayacak olması, Hamas için bugüne kadarki en büyük stratejik kayıp.
2011’de İsrail cezaevinden serbest bırakılmasından bu yana kariyerini izleyenler, örgütün siyasi ve askeri liderlerini yönettiğini, tüm iktidar ortaklarını kontrol ettiğini bilir.
Sinvar, Gazze’yi yöneten hükümetin önemli koltuklarını, askeri birliklerin komutanlarını, kardeşi Muhammed ile işbirliği içinde atayan kişiydi.
Bu gerçekler, Hamas’ın aldığı peş peşe darbelerden sonra hızla toparlanmasını ve Sinvar’ın boşluğunu dolduracak güçlü bir alternatif isim bulmasını zorlaştırıyor.
Hamas, geçmişte, güvenlik nedeniyle liderlerinin adını gizlemek zorunda kalmıştı. Bu seçenek İsmail Haniye suikastından sonra da masadaydı. Bugünse bu ihtimal daha güçlenmiş olabilir.