Ünlü isimlerin sanal bahisten gözaltına alınmaları gözleri kumar bağımlılığına çevirdi. Özellikle sanal kumarın yükselişiyle birlikte bağımlılık oranlarında ciddi bir artış gözlemleniyor. Bu bağımlılık, kişilerin maddi kayıplara uğramasıyla birlikte ilişkilerinde bozulmalar ve duygusal çöküşler doğuruyor. Son yıllarda, Yeşilay Danışmanlık Merkezleri’ne (YEDAM) yapılan başvuruların yüzde 37’si kumar bağımlılığı nedeniyle gerçekleşti. YEDAM verilerine göre kumar bağımlısı olan kişilerin yaş ortalaması 34. Yüzde 97’si erkek, yüzde 53’ü ise evli. Yüzde 85’inin eğitim düzeyi ise lise ve üstü olması da dikkat çekici. Kumar oynama davranışı bireylerde, yüzde 67 oranında spor bahisleriyle başlıyor. İkinci sırada yüzde 40 oranıyla casino oyunları yer alıyor.
TÜM AİLEYİ ETKİLİYOR
Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: kumar bağımlılığına karşı sundukları çözümün bireyler ve ailelere yönelik psikoterapi ve sosyal destek hizmeti sunmak olduğunu belirtti. Dinç, “Bilişsel Davranışçı Terapi ve Motivasyonel Görüşme Teknikleriyle, kumar oynama isteğiyle nasıl başa çıkılacağını öğretiyoruz. Kumar bağımlılığı sadece bireyi değil, tüm aileyi etkileyen bir sorundur. YEDAM’da sunduğumuz aile terapileri, rehabilitasyon sürecine ailelerin de dahil edilmesi, finansal yönetim becerilerinin kazandırılması ve aile içi güvenin yeniden inşa edilmesini içeriyor. Ailelerin bu sürece dahil edilmesi, iyileşme oranlarını ciddi şekilde artırıyor.” ifadelerini kullandı.
20’Lİ YAŞLARDA BAŞLIYOR
Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli, son zamanlarda muayenesine çok sayıda kumar bağımlısı geldiğini belirterek, “Çok büyük bir sosyal patlama olacak” ifadeleriyle endişelerini dile getirdi. “Özellikle, kuruluşları yurt dışında olan bahis ve kumar organizasyonları ile oynuyorlar. Bu bağımlılık 20’li yaşlarda başlıyor ve değişik kişilik bozuklukları ile devam ediyor. Yetiştiriliş tarzı, ya çıkarsa inancı kişiyi cezbediyor” diyen Verimli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kumar oynayan kişiler akla yakın gelen sebeplerle oynadıklarını öne sürerler. Kişi kaybettiklerini geri alabilmek için daha çok oyun oynama ihtiyacı duyuyor. Kazandıysa da 3 kazanıyor 7 kaybediyor bu sistemlerde. Keyif için oynadıklarını söyleyenler var ama bize göre bu dürtü denetim bozukluğu.”
DÜRTÜ DENETİMİ ŞART
Psikoterapi ve ilaç tedavisinin birlikte gittiğini anlatan Verimli, kişinin tedaviyi istemesine de dikkat çekti. Kişiye dürtü denetimini sağlayacak davranışları öğrettiklerini anlatan Verimli, “Kumar esnasında beyindeki hatalı inanışlar insanı mantıksal olarak yönlendiriyor ve davranışlarını makul hale getiriyor, oysa hiçbiri gerçekçi değiller.”
Özellikle gençlerin çabuk para kazanma dürtüleri nedeniyle kumar ya da bahis gibi oyunlara yöneldiklerine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, gençleri bu bağımlılıktan korumak için çocuk ve ergenlerin bu tarz oyunlarla tanışmalarının engellenmesi gerektiğini söyledi ve bağımlıların ailelerine ‘borçlarını ödemek yerine tedaviye yönlendirerek destek olun’ önerisinde bulundu.
KISIR BİR DÖNGÜ
Noyan, “Kişi istemli bir şekilde bahis, kumar oynamaya başlıyor, bu durum kişinin beyninin ödül merkezini aşırı uyarıyor. Kişi bir süre sonra fark etmeden de olsa çok fazla keyif alıyor ve beyni dopamin salgılıyor. Beyni fazla dopamin salgıladığı zaman, bu sefer de diğer aktivitelerden keyif alamamaya başlıyor ve bu nedenle her canı sıkıldığında kumar oynamak istiyor. Kumar oynadığında ise beynin ödül merkezi daha çok çalışıyor ve bir kısır döngü devreye giriyor” açıklamasını yaptı.
Kaynak: Web Özel