Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sinan Selen göçmen olarak geldiği Almanya’da istihbaratın zirvesine nasıl yükseldi?

Kaynak, Fabrizio Bensch /
Sinan Selen

Kaynak, Fabrizio Bensch / Reuters

Fotoğraf altı yazısı, Sinan Selen

    • Yazan, BBC News Türkçe
    • Unvan, Berlin
  • bir saat önce

Almanya’da ilk kez Türk kökenli bir isim, iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (BfV) başına getiriliyor.

İstihbarat dünyasının yakından tanıdığı Selen, Almanya’nın özgürlükçü demokratik düzeninin korunmasından sorumlu olan BfV’nin başkanlığını üstleniyor.

İstanbul’da 1972 yılında doğan ve dört yaşındayken ailesiyle birlikte Almanya’ya göç eden Selen’in iç istihbaratın en tepe noktasına getirilmesi Alman basını tarafından “Berlin’de sansasyonel karar”, “Alman istihbaratında değişim” gibi başlıklarla duyuruldu.

Uzun yıllar boyunca bir göç ülkesi olduğunu kabul etmeyen ve göçmen kökenlilerin üst düzey kamu görevlerinden dışlanması nedeniyle yoğun eleştiriler alan Almanya için bu atama önemli bir değişimi temsil ediyor.

Hükümetten tam destek ve liyakat vurgusu

Özellikle muhafazakar Friedrich Merz başbakanlığındaki hükümetin bu kritik görev için Selen’i tercih etmesi Alman kamuoyunda birçokları için sürpriz oldu.

Ancak bu adım, güvenlik bürokrasisinde yerinde bir atama olarak değerlendiriliyor.

Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili İçişleri Bakanı Alexander Bakan Dobrindt, atama kararını duyurduğu açıklamasında liyakata vurgu yaptı ve Selen’in “son derece deneyimli bir güvenlik uzmanı” olduğunu söyledi.

Dobrindt, suç ve terörle mücadele, istihbarata karşı koyma ve siber savunma alanlarında etkileyici bir uzmanlığa sahip olan Selen’in, Alman iç istihbarat teşkilatını büyük özen ve kararlılıkla ileriye taşıyacağına güveninin tam olduğunu vurguladı.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz bütçe görüşmeleri sırasında biriyle konuşuyor. Yakın plan.

Kaynak, Ralf Hirschberger / AFP / Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, Almanya Başbakanı Friedrich Merz (sağda)

Güvenlik çevrelerinde Selen, özgüvenli, deneyimli, sakin, sağduyulu ama aynı zamanda iddialı bir kişilik olarak nitelendiriliyor.

Selen’in geçmişte çifte vatandaşlığa sahip olduğu, ancak kritik görevlere getirilmesi ve aşırı sağcıların sosyal medyada kendisine karşı başlattıkları kampanyaların ardından, Türk vatandaşlığından kendi talebiyle çıktığı belirtiliyor.

İstihbaratın zirvesine giden kariyer basamakları

Köln’de hukuk okuyan Selen, iş hayatına 2000 yılında Federal Emniyet Teşkilatı’nda (BKA) başladı.

Burada devlet ve kişi güvenliği ile ilgili birimlerde görevler üstlenen Selen, Gerhard Schröder başbakanlığındaki hükümetin güvenliğinden sorumluydu.

ABD’yi hedef alan 11 Eylül saldırılarına Almanya’dan iştirak edenleri araştıran soruşturma ekibinde de yer aldı.

Selen’in kariyerinde dönüm noktası “terörle mücadele” alanındaki başarıları oldu.

2006 yılında yürüttüğü operasyonlarla, Almanya’da trenlerde bombalı saldırı planlamış radikal İslamcı bir hücrenin üyelerinin yakalanmasını sağlaması, Selen’in güvenlik bürokrasisinde öne çıkmasını sağladı.

Fotoğrafın sağ kısmında Anayasayı Koruma Teşkilatı yazan bir tabela var. Geride ise güvenlik geçişi görülüyor.

Kaynak, Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV)

Fotoğraf altı yazısı, Almanya’nın iç istihbaratından sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı 1950 yılında kuruldu.

Hemen akabinde Federal İçişleri Bakanlığı’nda Yurtdışı Kaynaklı Terörizm ve Aşırılık Yanlısı Hareketler Bölümü’nün başına geçti.

Selen bu görevi esnasında, Almanya’da varlık gösteren Türkiye kaynaklı radikal hareketler ve örgütlerin faaliyetlerinin takibinde de görev aldı.

2009’da yeniden BKA’ya dönen Selen, Suçla Mücadele Bölümü’nde insan kaçakçılığı ve korsanlıkla mücadeleden sorumlu isim oldu.

2012 yılından itibaren yeniden İçişleri Bakanlığı’nda görevlendirildi, burada Kamu Güvenliği Departmanı’nda terörle mücadelede operasyonel konulara odaklandı.

2016 yılında kamudaki görevine ara veren Selen, Alman turizm devi TUI Grubu’na geçti ve burada turizmde artan terör tehditlerine karşı güvenlik konseptlerinin geliştirilmesi ve uygulanmasında rol aldı.

Merkel’den Türkiye ile ilişkilerde görev

Sinan Selen, Türkiye güvenlik kurumları tarafından da yakından tanınan bir isim.

Almanya ile Türkiye, 2016 yılında Angela Merkel’ın başbakanlığı döneminde güvenlik alanındaki işbirliğini güçlendirmek konusunda mutabakata varmış, içişleri bakanlıkları arasındaki koordinasyonu sağlamaları için karşılıklı sorumlular atanmıştı. Almanya’nın sorumlusu Selen olmuştu.

İki ülke arasında bu işbirliği yoluyla IŞİD ve PKK gibi örgütler konusunda istihbarat paylaşımının iyileştirilmesi ve düzensiz göçün önlenmesi çabalarının da artırılması hedeflenmişti.

Ancak bu mekanizmanın oluşturulmasından sadece bir kaç ay sonra Türkiye’de yaşanan darbe girişimi ve bunu izleyen yıllarda Ankara-Berlin hattında yaşanan krizler bu işbirliğini sekteye uğrattı.

BfV’de altı yıldır iki numaraydı

Selen, 2019 yılında, dönemin yine CSU’lu olan muhafazakar içişleri bakanı Horst Seehofer’in isteğiyle, iç istihbarat teşkilatı BfV’nin başkan yardımcılığına atanmıştı.

Uzun yıllardır skandallarla çalkalanan, aşırı sağcı örgütlere göz yummakla suçlanmış olan BfV’de reform çabalarının sürdüğü dönemde yapılan bu atama, o zaman da dikkat çekmişti.

Almanya, 2011 yılında aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü ile ortaya çıkan skandalla sarsılmıştı.

2000-2007 yılları arasında sekizi Türk 10 kişiyi öldüren NSU’ya ilişkin gizli dosyaların BfV’de imha edildiği haberleri, özellikle göçmenlerin güvenlik kurumlarına güvenini yerle bir etmişti.

2004'te Köln'de Türk asıllılara yönelik saldırı nedeniyle NSU üyelerinin yargılandığı davada kararın açıklanmasının ardından Alman gazeteleri (12 Temmuz 2018)

Kaynak, Abdulhamid Hosbas/ Anadolu Ajansı / Getty Images)

Fotoğraf altı yazısı, 2004’te Köln’de Türk asıllılara yönelik saldırı nedeniyle NSU üyelerinin yargılandığı davada kararın açıklanmasının ardından Alman gazeteleri (12 Temmuz 2018)

Selen’in bu skandalların ardından iç istihbaratın üst yönetimine atanması, hükümetin BfV’de reform kararlılığının bir göstergesi olarak görülmüştü.

Bu adım aynı zamanda, devletin göçmen toplumunun güvenini yeniden kazanma çabası olarak yorumlanmıştı.

2019 yılından bu yana, yaklaşık 4 bin 200 çalışanı bulunan BfV’nin başkan yardımcılığını yürüten Selen, bu süre boyunca Rusya kaynaklı tehditler, istihbarata karşı koyma, siber casuslukla mücadele alanlarında öne çıktı.

Ancak Selen görevi boyunca, özellikle aşırı sağcı çevrelerin sosyal medya kampanyalarına ve AfD’li politikacıların suçlamalarına hedef oldu.

Aşırı sağcı AfD’nin hedefinde

Alman iç istihbarat teşkilatı, Mayıs ayında demokrasiyi tehdit ettiği ve Anayasa’nın temel ilkelerine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle AfD’nin aşırı sağcı olarak sınıflandırıldığını ilan etmişti.

Selen ile birlikte bir başka BfV Başkan Yardımcısı Willems bu kararı açıklarken, AfD’nin ırkçı halk anlayışının Almanya toplumunda farklı kesimleri, göçmenleri, Müslümanları özellikle dışladığını, insanlık onurunu zedelediğini belirtmiş, bunun anayasal demokratik sisteme aykırı olduğuna dikkat çekmişti.

AfD’nin bu nedenle Selen’e öfkesi daha da arttı.

Sosyal medyada Selen’in örtülü olarak Türkiye’ye hizmet ettiği yönünde komplo teorileri paylaşıldı.

İç istihbarat teşkilatının değerlendirmeleri, AfD’nin faaliyetlerini mercek altına alması, parti hakkında olası bir kapatma davası ihtimali, AfD’li siyasetçilerin tepkisini daha da artırıyor.

Bu arada İslam ve göçmen karşıtı AfD, geçen hafta sonu Almanya’nın batısındaki Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde yapılan belediye seçimlerinde oylarını üç kart artırdı. Ülke çapında yapılan son anketlerde de AfD, yüzde 27’lik oy oranıyla ilk sırada bulunuyor.

Reklamı Geç