Güncelleme 41 dakika önce
Rize’nin Çayeli ilçesinde sabah saatlerinde heyelan meydana geldi. Heyelanın yol açtığı toprak yığını bir kişinin ölümüne, dört kişinin yaralanmasına yol açtı.
Çayeli Belediyesi, heyelan ile ilgili X üzerinden bir paylaşım yaptı.
Paylaşımda heyelanın sabah 06:30 civarında Eskipazar Mahallesi Çayeli Anadolu İmam Hatip Lisesi karşısındaki bir binanın arkasında oluştuğu ve bir istinat duvarının çökmesiyle toprak yığınının binanın birinci katına girdiği belirtildi.
Açıklamada “İtfaiye ve AFAD ekiplerimiz binadan tahliye işlemlerini aralıksız olarak sürdürüyor” ifadeleri kullanıldı.
Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi, yağışın devam etmesi durumunda toprak kaymalarının da devam edeceğini söyledi.
Çiftçi, Çayeli Belediyesi’nin X hesabından paylaştığı demeçte AFAD ekiplerinin gönüllülerle birlikte çalıştığını belirtti.
Çiftçi, “Gerekli önlemleri alıyoruz ama belediyelerin de imkanları sınırlı. Her yer eğimli. Her yere duvar yapma, önlem alma şansınız yok” diye konuştu.
’64 daireyi tahliye ediyoruz’
Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, heyelandan etkilenen bölgede 64 dairenin tahliye edilmeye başlandığını söyledi.
Rize Valiliğinin X üzerinden yaptığı paylaşıma göre Baydaş, iki yaralının taburcu edildiğini, iki yaralınınsa tedavilerinin sürdüğünü açıkladı.
Rize valisi, “Etkilenen binaların teknik incelemesi sonrasında yapısal hasar tespit edilmezse vatandaşlarımız evlerine dönebilecek” diye konuştu.
Baydaş, tahliye edilen kişilerin bu süreçte kamu misafirhanelerinde konaklayacağını duyurdu.
‘Yaşananlar bilim insanları için sürpriz değil’
Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Profesör Doktor Aykut Akgün, heyelan ile ilgili BBC Türkçe‘ye yaptığı değerlendirmede “bu olaylar biz bilim insanları için kesinlikle sürpriz değil” dedi.
Türkiye’de en fazla heyelanın Doğu Karadeniz’de görüldüğüne dikkat çeken Akgün, “Ancak tabii ki önlenebilir tehlikeler olması nedeniyle ortaya çıkan can ve mal kayıpları bizi maalesef çok üzüyor” diye konuştu.
Aynı zamanda AFAD Deprem Daire Başkanlığı görevini yürüten uzman, deprem, aşırı yağış, arazi kullanımı ve kontrolsüz kazılar gibi faktörlerin heyelanları tetiklediğini vurguladı.
Önceden tahmin edilebilir mi?
Akgün, heyelana yol açan unsurların “önlenebilir ve izlenebilir” olduğunu ve bir erken uyarı sistemi geliştirme konusunda “önemli çalışmalar yapma aşamasında” olduklarını söyledi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Tolga Görüm ise BBC Türkçe‘ye geçmiş heyelanların tarih ve alanlarının hesaplanmasıyla gelecekte meydana gelecek heyelanların büyük ölçüde tespit edilebileceğini, bu modellemelere göre riskin azaltılabileceğini ifade etti:
“Dolayısıyla özellikle son 30 yılda tarihini bildiğiniz heyelanlardan yola çıkarak gelecekte hangi yağış koşullarında heyelanlar nerede gerçekleşecek bunu tahmin etmek mümkün.”
AFAD’ın Afet Risk Azaltma (ARAS) sistemiyle bunu belirli ölçüde yaptığını belirten Görüm, “Özellikle ‘bu alan heyelana yatkındır, yerleşime kapatıyorum’ dediğinizde söz konusu risklerden insanları uzaklaştırmış olursunuz” diye konuştu.
Depremle ilgisi var mı?
AFAD Deprem Daire Başkanı, Çayeli’ndeki heyelanın 15 Kasım’da Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde gerçekleşen 4.7 büyüklüğündeki deprem ile bağlantılı olabileceğini de vurguladı.
Uzman, 4.0 ve üzeri büyüklükteki depremlerin heyelan ve kaya düşmelerini tetikleyecebileceğini hatırlattı.
Çamlıhemşin depremi ve Çayeli heyelanları arasındaki bir ilişki olup olmadığının anlaşılması için detaylı çalışma yapılması gerektiğini söyledi ve şunları kaydetti:
“Titreşimle birlikte harekete hazır bir kütle daha da hazır hale gelebilir. Doğu Karadeniz’de çok sık deprem yaşamıyoruz, son deprem de ilginç bir olaydı, üzerine çalışıyoruz. Buradaki son heyelan olayı, son yaşanan deprem ile de bir miktar etkilenmiş, tetiklenmiş olabilir.”
Prof. Dr. Tolga Görüm de Çayeli’ndeki heyelanlara Çamlıhemşin’deki depremden sonra ortaya çıkan “bir takım çatlakların” yol açmış olabileceğini söyledi.
Görüm, iki afet arasında bağlantı olup olmadığının tespiti için bölgeden gelecek görüntüler ile detaylı çalışmalar yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti.