Mülakat puanlarına yapılan itirazlar devam ederken 20 bin sözleşmeli öğretmenin tercih yama süreci başladı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mülakat puanları sebebiyle sıralaması değişen 1.100 öğretmen olduğunu söyledi.
Öğretmenlerin atamasına esas olan sıralamalar, mülakat puanlarına itiraz sürecinin tamamlanmasıyla netleşti.
Öğretmenlerin atama puanlarını; yüzde 50 oranında KPSS başarısı, yüzde 50 oranında ise mülakat sonucu belirledi.
25 Ekim’de mülakat sonuçlarının açıklanmasından sonra öğretmenler kitlesel protestolar gerçekleştirip, mülakat puanlarında şehirden şehre farklılık gösteren kriterlerin uygulandığını savunmuştu.
14 Kasım’da öğretmenlerin mülakat puanı sonrasında belirlenen, atamaya esas olan sıralamaları açıklandı.
Çok sayıda öğretmen, KPSS puanıyla atama kontenjanı içinde kalmasına rağmen, mülakat puanının eklenmesi sonrası sıralamasının gerilediğini ve böylece atanma şansını kaybettiğini söyledi.
Adaletsiz mülakat puanları sebebiyle yıllardır hazırlandıkları sınavda haksız bir şekilde elendiklerini savunan çok sayıda öğretmen, sosyal medya hesaplarında sonuçlarını paylaştı.
Binlerce kişinin bu durumda olduğunu belirten eğitim meslek örgütleri, bakanlığa ek atama yapma çağrısında bulundu.
Konu 14 Kasım’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda da gündeme geldi.
CHP milletvekilleri Tekin’e mülakat sonuçları sebebiyle sıralaması değişerek mağdur olan öğretmen sayısının 5 bin olduğunu söyledi.
Bakan Tekin ise buna itiraz ederek, “Yanlış. Benim elimde il bazlı rakam var. 60 bin kişiden toplam 1.100 kişinin yeri değişmiş” yanıtını verdi.
Türkiye’nin farklı kentlerinde mülakat puanı sebebiyle kontenjan dışında kalan öğretmenler, bugün Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir araya geldi.
Ellerinde kontenjan dışı kaldıklarını gösteren belgelerle eylem yapan öğretmenler, basın açıklamasında, mülakat sebebiyle kontenjan dışında kalan 5 binden fazla öğretmen olduğunu ifade etti.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, “Haksızlığın, yanlış bir sistemin yarattı adaletsizliğin herkes farkında. İnkar edilemeyecek bu sorun çözüm bekliyor” dedi.
‘Gerekli tedbirler alındı’
Komisyonda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Tekin, mülakatlarda kamera kaydından tutanağa kadar birçok başlıkta tedbir aldıklarını söyledi.
Çok sayıda adayın başarı sıralamasının mülakat sonuçları ardından düştüğüne ve illerdeki komisyonların farklı puanlar verdiğine yönelik eleştirilere şöyle yanıt verdi:
“Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benimki, sizinki gibi istatistiksel anlamı olmayan rakamlar değiller. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, üç kişinin yeri değişmiş.
“Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Bunların hepsinin istatistikleri elimizde var. 60 bin kişiden toplam 1100 kişinin yeri değişmiş.”
Özellikle Bursa ve İstanbul’daki mülakat komisyonlarının adaletsiz puan verdiği belirtiliyordu.
Tekin, “Din kültüründe Bursa’da 197 kişi mülakata girmiş, İstanbul’da 688 kişi. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi sayısı 23. 688 kişinin girdiği İstanbul’da ise 51 kişi” dedi.
Tercihler e-Devlet üzerinden, tercih ekranlarında yer alacak sıralama bilgisine göre yapılacak.
Öğretmen adayları, en fazla 40 eğitim kurumunu elektronik ortamda tercih edebilecek.
Tercih süreci 20 Kasım Çarşamba günü saat 16.00’da sona erecek, atama sonuçları ise 23 Kasım’da açıklanacak.
‘MEB, sonuçların hatalı olduğunu biliyordu’
Mülakat sonuçlarına itiraz süreci 1 Kasım’da sona ermiş, itirazlar mülakat komisyonları tarafından 11 Kasım’a kadar değerlendirilmişti.
Mülakat mağduru öğretmenler, iki gündür TBMM’de milletvekilleriyle çeşitli görüşmeler gerçekleştirip basın açıklaması yapıyor.
Felsefe Öğretmeni Özkan Özdemir, TBMM’deki görüşmelerin ardından bir sosyal medya paylaşımıyla, MEB Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz’ın, mülakat sisteminde yaşanan sorunları kabul ettiğini iddia etti.
BBC Türkçe’ye konuşan Özdemir, AKP Artvin Milletvekili ve Eski Bakan Faruk Çelik’in, yanlarında MEB Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz’ı arayarak bilgi aldığını söyledi:
“Faruk Çelik yanımızda MEB Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz’ı aradı. Faruk Bey, ‘Gittiğimiz her yerde karşımıza çıkıyor, bu nedir? Bunun sonuçları bize olumsuz olarak geri dönecek’ dedi.”
“Nazif Bey de direkt, ‘Evet, İstanbul Siyavuşpaşa ve Bursa gibi bazı komisyonlar puan verirken cimri davranmış, bazı komisyonlar bonkör davranmış. Biz de bu işin içinden nasıl çıkacağız bilmiyoruz’ dedi. Bununla ilgili olarak bakan beyle görüşülmesini tavsiye etti.”
“Biz de orada bu konuşmaya şahit olduk. Bu bilgiyi doğrudan bakan yardımcısının ağzından duyunca oada yıkıldık. Bakanlık yetkilileri de mülakatlarda sorun olduğunu ve haksızlık yaşandığını kabul ediyor ama herhangi bir işlem yapılmıyor.”
‘Bakan yardımcısı yanlış bir şey söylemedi’
Faruk Çelik ise X hesabından yaptığı paylaşımla, Özdemir’e yanıt verdi:
“Her vatandaşımıza olduğu gibi sizlere de kulaklarımızı açtık ve sorunuzu ilgili bakanlıktaki bakan yardımcısı arkadaşıma ilettim. Bakan yardımcısı arkadaşımız yanlış hiçbir şey söylemedi. ‘Bize de gelen, birçok konuda olduğu gibi bazı şikayetler oluyor sayın bakanım dedi, bu konuyu bakan beyle görüşmeniz daha doğru olur’ dedi.”
Çelik bir başka paylaşımında, Bakan Yardımcısı Yılmaz’ın nezaketinin istismar edildiğini söyledi:
“Meclise kadar gelmiş, biz milletvekillerinden destek bekleyen gençlere samimi yaklaşımımızın bir itham ve teşhire dönüşmesi son derece yakışık almamıştır. .”
“Ben kendilerine anlattım, mülakatlarda bazı yerlerde düşük bazı yerlerde yüksek verildi ama doğrusunu bilemediğimi söyledim ki bu konuları da gençler bana söylediler. Bizim iyi niyetimiz, Sayın bakan yardımcımızın nezaketinin istismar konusu yapılması çok yanlış olmuştur.”
Özdemir ise son yıllarda mülakat sistemi sebebiyle hakkını alamayan genç öğretmenlerin intiharın eşiğine geldiğini söylüyor:
“Mülakat sistemi, objektiflikten uzak, hakkın hakka teslim edilmesi noktasında ölçüt olamayacak bir uygulamadır. Bizler, öğretmen olma yolunda önümüze konulan bu ağır koşulları aşmak zorundayız.”
“Mülakat kaldırılacağı ve sadece KPSS’nin ölçüt olacağı söylenmişti ancak seçim geçti, bu sözü verenler iktidar oldu. Koltuklarına geldiklerinde bu sözleri unuttular.”
‘Umutlarımızı öldürdüler’
Mülakat puanı sebebiyle kontenjan dışında kalan öğretmenlerden biri olan Sosyal Bilimler Öğretmeni Sevgi Süre, tüm umutlarının tükendiğini anlatıyor:
“Alanımda 18 bin 564 kişi sınava girdi, ben 80,98 olan KPSS puanımla 517. olmuştum. Dolayısıyla 754 kişilik atama kontenjanı içinde yer alıyordum.”
“Mülakatta verilen 82,33 puanla sıralamam 812 olarak değişti ve ben atama kontenjanı dışında kaldım.”
“Ben bir daha nasıl güvenip sınava girebilirim? Bizim umutlarımızı öldürdüler. Göz göre göre hakkımız yendi.”
“Mülakata Diyarbakır, Erzurum, İzmir’den giren arkadaşlar, KPSS’de 77 puan alanlar bile benim önüme geçti. Öğrendik ki İstanbul, Bursa gibi illerde puanlar ya yuvarlanırken, İzmir’de 5-10 puan daha fazla eklenmiş.”
12 yıldır özel sektörde zor şartlar altında asgari ücrete çalışmak zorunda kaldığını söyleyen Süre, İstanbul’da girdiği mülakatta başarılı olduğunu belirtiyor:
“Sınava hazırlandığım 1,5 sene boyunca kendimi eve kapattım, ne evimde doğru düzgün bir düzenim oldu ne de sosyal hayatım.”
“Mülakatta her soruya doğru yanıt verdim, öyle ki komisyon üyeleri mülakatımın çok güzel geçtiğini söyleyerek bana ‘Hoş geldiniz, hayırlı olsun’ dedi.”
“O kadar mutlu çıktım ki, Allahım bitti bu süreç, kurtuldum dedim. Bütün yaz boyunca tercihlerime hangi ili yazacağımı düşündüm. Çok büyük hayal kırıklığına uğradım.”
Sendikalardan ek atama çağrısı
Eğitim sendikaları, KPSS puanına rağmen mülakat mağduru olan öğretmenler için ek atama yapılması gerektiğini belirtiyor.
Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, bakanlığa 10 bin ek atama çağrısında bulundu:
“10 bin atama dahi hatanızı telafi etmeye yetmeyecek; bu evlatlarımızın aylardır yaşadığı stresin yarattığı travmayı ortadan kaldıramayacaktır. Ancak bizzat sizden kaynaklanan bir hatayı bir nebze de olsa giderecektir.”
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, çözüm yerinin mahkemeler değil bakanlık olması gerektiğini söyledi:
“MEB, KPSS puanına göre sıralaması kontenjana girecek durumda olan fakat mülakat sonrası kontenjan dışına çıkan adayları daha fazla mağdur etmeden çözüm üretmelidir.”
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, ÖMK gibi ülkemiz eğitimi için çok önemli çalışmaların yürütüldüğü, öğretmen yetiştirmede yeni bir sisteme geçildiği bir dönemde, mülakatların kamuoyunda oluşturduğu olumsuz algının düzeltilmesi ve mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi, bu çalışmaların başarıya ulaşması adına da önemlidir.”
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Oğuz Özat, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı’nın kendisinden konuyla ilgili ayrıntılı rapor istediğini duyurdu.
Bu makalede Twitter içeriği bulunmaktadır. Çerez ve diğer teknolojileri kullanıyor olabilirler, bilgisayarınıza herhangi bir şey yüklenmeden önce sizin rızanızı alırız. İzin vermeden önce çerez politikasını okumak ve gizlilik politikasına göz atmak isteyebilirsiniz. Bu içeriğe ulaşmak için lütfen “kabul et ve devam et” seçeneğine tıklayın.
Uyarı: BBC üçüncü taraf sitelerin içeriğinden sorumlu değildir.
Twitter paylaşımının sonu
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip geylan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, ivedilikle ek atama sürecinin başlaması gerektiğini belirtti:
“Bu vebalin altından nasıl kalkacaksınız? KPSS sonuçlarına göre ilk 20 bine girerek atanmaya hak kazanan fakat mülakat sonuçları itibariyle kapsam dışında kalan genç meslektaşlarımızın vebalini kim göğüsleyecek?”
“Mülakat kul hakkı gasp etmektir, diye aylardır haykırıyoruz! İşte acı gerçek bugün ortaya çıktı! Sorumlular bu vebalin altında kalacaktır; hem millet vicdanında hem de ilahi huzurda!”