Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Meslek liselerine ‘Almanya’ modeli, hedef 500 bin öğrenci

Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim

Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim sisteminde köklü bir değişikliğe hazırlanıyor. Yeni modele göre lise eğitiminin 3 yıla indirilmesi planlanırken, değişiklikle birlikte öğrencilerin üniversiteye veya mesleğe daha erken yönlendirilmesi hedefleniyor. Böylece, lise sonrasında bir yıllık hazırlık dönemi oluşturulabilecek. Akademik ağırlıklı liselerde Fen, Anadolu ve Sosyal Bilimler liselerinde ders yoğunluğu artırılacak. Buna karşılık, mesleki ve teknik liselerde uygulamalı eğitim öne çıkarılacak. Özellikle meslek liseleri için Almanya’daki “dual sistem” modelinin Türkiye’ye uyarlanması gündemde. Bu sistemde öğrenciler haftanın üç günü okulda teorik eğitim alırken, iki günü işletmelerde pratik yaparak geçirecek. Böylece sanayi-okul iş birliği güçlendirilecek. 

Meslek liselerine 'Almanya' modeli, hedef 500 bin öğrenci - Resim : 1
Mezunlar, uluslararası geçerliliği olan diplomalarla işe başlayabilecek. Ayrıca üniversite sınavına giren öğrenci sayısının azaltılması ve öğrencilerin daha erken yaşta mesleki yönlendirmeye tabi tutulması amaçlanıyor. Bu kapsamda eğitimde yeni bir denge kurulması öngörülüyor.

TEKNİK ELEMAN İHTİYACI

Yeni sistemi değerlendiren Eğitim Uzmanı İlhan Sevin, Türkiye’nin en önemli kaynağının insan gücü olduğunu belirterek, “Her ile üniversite açılması ya da herkesin üniversite mezunu olması düşüncesinin günümüz koşullarında çözüm olmadığı ortaya çıkmıştır. Üniversite mezunlarının istihdam sorunu, teknik ve ara eleman ihtiyacının artmasını bu duruma örnek gösterebiliriz. Bu durumda yapılması gereken, mesleki eğitimini cazip hale getirmektir. Ancak bunu yaparken, meslek liselerinin dezavantajlı kurumlar olduğu algısını hem öğrenciler hem de aileler açısından ortadan kaldırmak gerekir” dedi.

Lise giriş sınavından yüksek puan alan öğrencilerin tercih edebileceği nitelikli meslek liselerinin de sayısının artması gerekiyor. Sevin, “Meslek liseleri ile ilgili sektörler arasında bağların güçlendirilmesi, staj, yabancı dil imkânları ve alternatiflerinin artırılması önemli. Mesleki eğitimi bitirenlerden kendi alanı ile ilgili yüksek öğrenime devam edecek olanlara da fırsat tanınmalıdır” diye konuştu.

Meslek liselerine 'Almanya' modeli, hedef 500 bin öğrenci - Resim : 2
Otomotiv sektöründe çalışacak öğrenciler, fabrikalarda doğrudan eğitim görecek. Yeni sistemde ayrıca sertifikasyon uygulamasının da hayata geçirilmesi planlanıyor. 2026 yılına kadar 500 bin öğrencinin mesleki eğitimde dual sisteme geçmesi bekleniyor. Bu sayede meslek lisesi mezunlarının en az yüzde 70’inin doğrudan istihdam edilmesi hedefleniyor

SİSTEM NELER GETİRECEK?

Doğuş Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Program Başkanı Doç. Dr. İlknur Doğu Öztürk, dual sistemle ilgili şunları söyledi: “Sistemin avantajı, okulda öğrenilen teorik bilginin çok hızlı bir şekilde uygulamasının yapılması ve bilgiyi beceriye dönüştürebilmeye uygun zemin yaratması. Bir yanda da mezun olduğunda alanında deneyimli olan bir işgücü grubu yaratabilecektir. Ayrıca meslek yüksekokulları ile devam eden bir uzmanlaşma olanağı ile bu işgücünün daha da nitelikli olduğu bir sistem yaratabilir. Dual sistemin uyarlanacağı Sanayi ve Teknoloji Kolejleri bu sistem ile verdikleri diplomaların uluslararası geçerliliği olması durumunda işgücü için istihdam olasılığını daha küresel hale getirme potansiyelini de taşıyor. Bir diğer olumlu durum ise üniversite mezunu işsiz sayısının azaltabilmesi.”

EŞİTSİZLİK YARATIR MI?

Doğru bir rehberlik ile öğrencilerin ilgili oldukları alana yönlendirilmesine dikkat çeken Öztürk, sanayi kurumlarının standartlarındaki eşitsizliğe de değindi. Öztürk, “İşyerinde eğitim odaklı bu sistemde her firma aynı kalitede ve donanımda olmadığından bu durum öğrenciler arasında deneyim eşitsizliği yaratabilir. Ayrıca, işverenin bu sistemi ucuz işgücü ve öğrenciyi niteliksiz çalışan gibi görme potansiyeli sisteme yönelik temel bir eleştiri. Okul çağındaki çocukların iş yerinde okuldan fazla zaman geçirmesi, öğrencilik ile çocuk işçi arasındaki sınırın netliğini yitirmesi bu sisteme sorgulayarak bakmayı gerektiriyor. Özellikle yaşları itibari ile deneyimsiz ve dikkat süresi düşük çocuk sayılabilecek yaştaki öğrencilerin iş yerinde riski yüksek yerlerde görevlendirilmemesi, iş sağlığı ve güvenliği konusunda yükümlülüklere dikkat çekmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 [email protected]

Kaynak: Web Özel

Reklamı Geç