Merkez Bankasının yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 38’den yüzde 44’e çıkarması hem piyasayı hem de vatandaşı tedirgin etti. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 6 puanlık keskin artışı; gıda fiyatları ve enflasyonun ana eğilimi ile açıklarken; enflasyon tahmininin 2025 yılı için de yüzde 21 olarak revize edilmesi ise ‘2025 daha mı kötü geçecek?’ sorusunu gündeme taşıdı. Ekonomistlerin en büyük endişe ise Trump’ın ABD başkanlığı koltuğuna oturması ile başlayacak küresel kriz…
MANZARA İYİ DEĞİL
Enflasyonun iki cephesi olduğunu söyleyen Ekonomist Arda Tunca, enflasyondaki hedef için “zaten” tutmayacaktı derken şunları söyledi: “Trump’ın gelişi Türkiye ve dünya için çok kötü ekonomik koşullar demek. Dünya uzunca süren bir küreselleşme döneminden sonra korumacılık eğilimlerinin arttığı bir döneme girdi. Bunu da büyük ölçüde Trump’ın ilk iktidarı tetiklemişti. Bunun ikinci Trump döneminde daha sert olmasını bekleyebiliriz. Uluslararası politikada sürekli rota değiştiren bir Türkiye var. Manzara işlerin iyi gideceği yönünde değil. Türkiye’nin en büyük problemi geçim sıkıntısı. 2025 yılı, 2024 ve önceki yıllara göre daha zor olacak.”
YÜZDE ’26’NIN ALTI OLMAZ
Ekonomist Murat Sağman ise ekonomik programın, faiz başta olmak üzere sadece para politika araçları ile şekillendirilmek istendiğini belirtirken, “Hedefler ve buna bağlı uygulamalar arasında uyumsuzlukların derinleşmesi, beklentilerin bir türlü iyileşememesine neden oluyor. Başta kamu tasarrufu olmak üzere maliye politikalarına yeterince destek verilmediğini görüyoruz. Yapısal reformlara ihtiyacımız var. 2025’te yüzde 26’ının altında bir enflasyon beklemiyorum. 2024’ü ,se yüzde 45 enflasyon oranı ile bitireceğiz” ifadesini kullandı.
KATILIK ZORLUYOR
Ekonomist Özlem Derici Şengül de enflasyonun gerilese de, düşüş hızının yavaş olduğunu ifade etti. “Çünkü hizmet sektörlerinde önemli bir katılık var” diyen Şengül ise şöyle konuştu: “Kira dışı hizmet sektörlerine bakıldığı zaman aslında bir parça gevşeme görüyoruz. Ancak hizmet sektöründeki katılık biraz zorluyor. Beklentilerdeki çözülme henüz tam olarak gerçekleşmiş değil. Hane halkı, reel sektör ve enflasyon beklentileri oldukça yüksek. Dolayısıyla enflasyonla mücadele de Merkez Bankası sıkı para politikası uygulamasına rağmen zorlanıyoruz.”
DARALMA UYARISI
“Trump ile birlikte AB’de resesyon bekleniyor. Uluslararası ticaret yavaşlayacak. İthalattaki düşüş, cari açığımıza olumlu yansıyacak olsa da ihracattaki performansımız zayıflayacak. Dolayısıyla Türkiye tarafında önemli bir daralma söz konusu olabilir.”
PROGRAM EKSİKLİĞİ
“Türkiye, para politikasında sıkılaştırmaya çok daha hızlı başlamalıydı. Beklentilerdeki bozulmanın bu kadar katı olduğu, hizmet sektöründe fiyatların bu kadar katı olacağı ön görülemedi. Türkiye’de bir program eksikliği var. Bir ekonomik program takip ediliyor. Ancak hızlı bir şekilde para politikasıyla başlayıp, maliye politikasıyla destekleyip, üretim ve teşvik politikası açıklanarak, sayısal hedefleri belli bir program ortaya konmalıydı. Bu durumda, yurt dışından da sermaye girişi daha kuvvetli olabilirdi.”
Kaynak: Web Özel