Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kongra-Gel Eş Başkanı Remzi Kartal: ‘Her şey Öcalan ve devlet heyetinin ortak görüşüyle yapıldı’

Kaynak, Getty Images Fotoğraf
Remzi Kartal, 2016'da Belçika'nın başkenti Brüksel'deki bir eylemde konuşma yapıyor.

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, Remzi Kartal, 2016’da Belçika’nın başkenti Brüksel’deki bir eylemde konuşma yapıyor.

  • Yazan, BBC Türkçe
  • Unvan,
  • 3 Mart 2025, 15:02 +03

    Güncelleme bir saat önce

PKK bağlantılı Kongra-Gel oluşumunun eş başkanı Remzi Kartal, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısına giden süreçte tüm çalışmaların, Öcalan ve devlet yetkililerinin ortak görüşüyle yapıldığını öne sürdü.

BBC Türkçe‘ye konuşan Kartal, Öcalan’ın çağrısı öncesinde devlet yetkilileri ile İmralı arasında bir yıl kadar görüşmeler yapıldığının anlaşıldığını belirtti.

İçişleri Bakanlığı’nın “terörden arananlar” listesinde bulunan ve yurt dışında yaşayan Kartal, Öcalan’ın çağrısının sadece örgüte değil aynı zamanda devlete yönelik olduğunu söyledi.

Kartal, PKK’nın ateşkes ilan ettiğini, şimdi devletten bir adım beklendiğini, beklenen ilk adımın da Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü olduğunu ifade etti.

Kartal, Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yaptığı gruplar arasında Suriye’deki Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) yer almadığını savundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Öcalan’ın çağrısından sonra yaptığı açıklamada, “Terörsüz Türkiye çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir” demişti.

Kartal, Erdoğan’ın bu sözlerinin olumlu olduğunu söyledi, cumhurbaşkanının “provokasyon” uyarısının da önemli olduğunu vurguladı.

‘İmralı’da uzun bir görüşme süreci olduğu anlaşılıyor’

Yeni süreç tartışmalarıyla ilgili BBC Türkçe‘nin sorularını yanıtlayan Kartal, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyetlerinin İmralı ziyaretlerinden önce devlet yetkilileri ile Öcalan arasında uzun bir görüşme sürecinin yaşandığının anlaşıldığını belirtiyor.

Kartal, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in de bunu ifade ettiğini ekliyor.

Abdullah Öcalan ortada, yanında DEM Parti heyeti var

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, 27 Şubat’taki basın açıklamasında, 11 yıl sonra ilk kez Öxalan’ın bir fotoğrafı paylaşıldı.

Kartal, “Mektupların gönderilmesi öncesinde olağanüstü bir süreç var. Bu görüşmelerin sonucunda bir ortak görüş düzeyi ortaya çıktıktan sonradır ki artık bu heyetlerin gitmesi, gelmesi, bu mektup sürecinin yaşandığı anlaşıyor” diyor.

Bu görüşmelerin ana konularının ise “son dönemde Orta Doğu ve dünyadaki yaşanan çatışma ve savaşlar, artan riskler ve Kürt sorununun çözümü” olduğunu düşünüyor.

DEM Parti bayrağı sallayan bir kadın, kacağında bebek var

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta açıklanan çağrısı Diyarbakır’da kutlamalarla karşılandı.

Bu süreçte yaşananlarla ilgili, “Bütün yapılan çalışmalar, bütün yazışmalar, bütün her şey, sayın Öcalan ve devlet heyetinin ortak görüşü, ittifakı temelinde yapılan çalışmalardır” iddiasında bulunan Kartal şöyle devam ediyor:

“Her şey İmralı’da daha önceden konuşuluyor, tartışılıyor, yazılıyor ve o temelde, ortaklaşmadan sonra bir şeyler ortaya çıkıyor.”

Kartal, “Öcalan’ın yaptığı yazılı çağrının da bu ortaklaşmanın bir sonucu” olduğunu savunuyor.

Mektuplarla ilgili neler biliniyor?

Mektupların amacının, “Hem onları sürece katmak hem de onların görüşlerini almak” olduğunu belirten Kartal, “Parlamento en önemli alan onun için ilk mektuplar oraya gitti” diye konuşuyor.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan 18 Şubat’ta; Öcalan’ın Kandil, Suriye ve Avrupa’ya mektup gönderdiğini söylemiş ve “Kandil’de KCK’li yetkililere, Kuzey ve Doğu Suriye’de SDG’li yetkililere ve Avrupa’da da KCDK-E ve KNK’ye ulaştırılmış bir mektup var” demişti.

Kartal, 22 Şubat’ta Öcalan’ın “Avrupa mektubunun” kendilerine ulaştığını açıklamıştı.

Bu mektuplarla ilgili Kartal, “Hepsi Öcalan’ın imzasıyla, adıyladır; doğrudan kendisinin kalemiyle yazılmıştır” diyor.

Kartal, bu süreçte Avrupa’da veya başka bir yerde PKK ile devlet yetkilileri arasında görüşme olup olmadığına dair soruya ise bu tür haberlerin “gerçek dışı” olduğunu söyleyerek yanıt veriyor. “Esas görüşme İmralı’dadır” diyor.

‘Silah bırakma çağrısı YPG ve PJAK’ı kapsamıyor’

Abdullah Öcalan, 27 Şubat’taki çağrısında, “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” sözlerini kullandı.

Bunun üzerine “tüm gruplar” ifadesiyle hangi grupları kastettiğiyle ilgili kamuoyunda farklı yorumlar yapıldı.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik, “PKK, PYD, YPG, SDG hangi adla olursa olsun, Irak ve Suriye’deki bütün uzantılarıyla terör örgütü silah bırakmalıdır ve kendi kendisini feshetmelidir” dedi.

Türkiye, Suriye’de YPG oluşumunu PKK’nın uzantısı bir “terör örgütü “olarak görüyor.

YPG, ABD’nin IŞİD’e karşı mücadelede işbirliği yaptığı Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) omurgasını oluşturuyor.

YPG mensupları

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, Kartal, Öcalan’ın çağrısının YPG’yi kapsamadığını savundu.

“Tüm gruplar” ile Öcalan’ın neyi kastettiğini sorduğumuz Kartal şu cevabı veriyor:

“PKK ve kendisine bağlı silahlı gruplar. Yani HPG’dir, YJA Star’dır. Bir de bunların çatısı altında farklı bölgelerde, farklı alanlarda çalışan gruplardır.”

Kartal, dolayısıyla bu ifadenin Suriye’deki YPG veya İran’daki PJAK gibi örgütleri kapsamadığını savunuyor.

‘Beklenen ilk adım Öcalan’ın özgürlüğü’

27 Şubat’taki basın toplantısında konuşan DEM Parti milletvekili Sırrı Süreyya Önder, okunan metin dışında ayrıca Öcalan’ın, “Bu perspektifi ortaya koyarken şüphesiz silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” notunu da iletti.

Remzi Kartal, Öcalan’ın o gün örgütüne bir çağrı yaptığını belirtiyor ancak bu çağrının aynı zamanda devlete de yapıldığını savunuyor.

Kartal şunları ekliyor: “Yani Öcalan, ‘Koşullar oluşturulursa çatışma sürecini siyasi, hukuki bir sürece çevirebilirim’ diyor.”

Recep Tayyip Erdoğan

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Öcalan’ın çağrısında sonra “Terörsüz Türkiye çabalarında artık yeni bir safhaya geçilmiştir” açıklamasını yaptı.

Kartal’a göre Öcalan’ın devletten beklediği, “demokratik mücadele zemininin yaratılması”.

Bununla ilgili düzenlemeler açısından en önemli adresin ise meclisin olduğunu belirtiyor.

Kartal’a göre ateşkes ilanı sonrası “Kürt tarafının” devletten beklediği en acil ve somut adım ise Öcalan’la ilgili:

“Her şeyden önce Öcalan’ın bu süreci götürebilmesi, çalışabilmesi, örgütünü yönetebilmesi ve ikna edebilmesi için koşulların oluşması gerekiyor.

“Yapılan çağrıya yönelik olarak devletin bir iyi niyet göstergesi olarak vereceği ilk cevap Öcalan’ın özgürlüğüyle ilgili yaklaşımdır. Umut hakkının kabul edilmesi güven yaratacaktır.”

‘Cennet gibi yeni bir süreç oluşturma imkanı’

Öcalan ile ilgili yorumu üzerine, iktidardan yapılan açıklamalarda bir pazarlık ya da müzakerenin söz konusu olmadığı, konunun örgütün silah bırakması ve tasfiyesi olduğunun belirtildiğini hatırlattığımız Kartal, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrı sonrasındaki değerlendirmelerine dikkat çekiyor.

Kartal, Erdoğan’ın “Artık yeni bir safhaya geçildi” açıklamasını ve Bahçeli’nin DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’la yaptığı telefon görüşmesini olumlu gördüğünü belirtiyor.

Kartal, “21. asırda Türkiye, Kürtlerle yeniden buluşarak geçmişte yarattığı büyük medeniyeti şimdi demokratik bir medeniyete dönüştürme, cennet gibi yeni bir süreç oluşturma imkanı yaratabilir” yorumunu yapıyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Öcalan’ın çağrısından hemen sonra MHP lideri Bahçeli’nin kendisini arayarak “Rahat olun, bu ülkeyi birlikte demokratikleştireceğiz” dediğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat’ta yaptığı açıklamada gelişmeleri “tarihi bir adım atma fırsatı” olarak değerlendirdi, “olası provokasyonlara karşı en üst seviyede dikkatli olunması gerektiğini” belirtti.

DEM Partili Tuncer Bakırhan ise Öcalan’ın çağrısından hemen sonra MHP lideri Bahçeli’nin kendisini arayarak “Rahat olun, bu ülkeyi birlikte demokratikleştireceğiz” dediğini aktardı.

‘Devlette bir arayış var ama henüz netlik yok’

Kartal, Erdoğan’ın sözlerini “süreci sahiplenen ve geliştirilmesini, sürdürülmesini esas alan, provokasyonlara karşı da duyarlılık çağrısı yapan bir açıklama” olarak değerlendiriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli’nin ilk açıklamalarındaki satır aralarında “umut” gördüğünü belirten Kartal, “Onların o tutumundan dolayı bir yılı aşkındır İmralı’da bazı görüşmeler yapılıyor” diyor.

Bir yandan bir süreçten bahsedilirken diğer yandan kayyum atamalarından DEM Partililere yönelik tutuklamalara kadar çeşitli gelişmeler yaşandığını hatırlattığımız Kartal bununla ilgili şöyle konuşuyor:

“Çelişki var çünkü devlette bir arayış var ama henüz netlik yok. Yani kararlaşma tamamlanmamış. Buna ara süreç diyoruz.”

‘PKK kendisini bitirdi diye düşünülürse bu doğru değil’

Yeni bir sürecin gündeme gelmesinden sonra kamuoyunda en çok tartışılan konulardan biri de Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma ve tasfiye çağrısı yapması durumunda örgütün bunu yapıp yapmayacağı oldu.

PKK, 2 Mart’ta yaptığı açıklamayla ateşkes ilan etti ve Öcalan’ın çağrısına uyacağını belirtti.

Remzi Kartal ve Zübeyir Aydar

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, Remzi Kartal (Oturanlar arasında en solda) ve Zübeyir Aydar (Oturanlar arasında en sağda), 2022 yılında Belçika’da, PKK ile ilgili bir davanın duruşmasında

Kartal, örgütün Öcalan’ın çağrılarına cevap verme konusunda hiçbir sorunu olmadığını savunuyor:

“Örgüt cephesi Öcalan’ın ifade ettiği çağrı çerçevesinde Türkiye’nin çatışma parantezinden siyasi, hukuki bir paranteze taşınması için her şeyi yapar. Örgütün temel endişesi her zaman şudur; bunun devlet tarafında karşılığı ne olur?”

Kartal, ortada yaşananın örgüt açısından yeni bir başlangıç olduğu görüşünde:

“‘PKK kendisini bitirdi, her şey bitti’ diye düşünülürse bu doğru değil. Evet, örgütsel – askeri işler biter ama siyasal demokratik özgürlük mücadelesi yeni bir başlangıçtır.”

Kartal, Öcalan’ın bunda sonra farklı kesimlerle yoğun görüş alış verişi içinde olmasını ve yeni görüşlerle kamuoyunun karşısına çıkmasını beklediğini de ekliyor.

Remzi Kartal kimdir?

1948 Van doğumlu olan, Halkın Emek Partisi (HEP) kurucularından Kartal, 1991 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) listelerinden Van milletvekili seçilmiş ve 1994’e kadar Meclis’te görev yapmıştı.

1994 yılından bu yana yurt dışında yaşan Kartal, devlet yetkilileri ile PKK arasındaki görüşmeleri kapsayan Oslo görüşmelerine katılan isimlerden biriydi.

Türkiye’deki hükümet yetkilileri bu gizli görüşmelere kimlerin katıldığını açıklamadı ancak ilerleyen yıllarda “Kürt tarafı” görüşmelere kendileri adına kimlerin katıldığına dair bazı bilgiler paylaştı.

Kartal, İçişleri Bakanlığı’nın “terörden arananlar” listesinde kırmızı kategoride yer alıyor.

Reklamı Geç