Orta Doğu’da büyük savaş riski endişesi yaşanırken, İran yönetiminden ülkedeki mültecilerin durumuna ilişkin dikkat çeken açıklamalar geldi. İran’da resmi verilere göre çoğunluğu Afgan olmak üzere 5 milyondan fazla mülteci bulunurken, 2 milyon mültecinin; Mart 2025’e kadar sınır dışı edileceği duyuruldu. Uzmanlar; önümüzdeki bir yıllık süreçte İran-Türkiye sınırında büyük bir hareketlilik olabileceğine dikkat çekerken, şimdiden diplomatik girişimlere başlanarak, sınır önlemlerinin artırılması gerektiğini belirttiler. Öte yandan, İran’dan gelen açıklamaların jeopolitik baskı aracığı olduğuna da dikkat çekilirken, mültecilerin Türkiye’ye itilmesi durumunda kriz yaşanacağı uyarısı yapıldı.
DIŞ POLİTİKA ARACI
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Göç Araştırması Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Erdoğan, ‘haberglobal.com.tr’ye yaptığı değerlendirmede, İran’ın mültecileri Türkiye ile olan mücadelesinin bir parçası olarak kullanmaya başladığını belirterek, “İran, ülkedeki Afgan ve diğer mültecilere baskı yaparsa hiç kuşku yok ki Türkiye sınırına yığılmalar olacak. Arka planda İran ile diplomatik temaslar, mücadeleler ve hatta pazarlıkların devam ettiğini düşünüyorum. İran’ın sınırları açma tehdidi bir yandan da batıdan imtiyaz ve maddi çıkarım elde etme stratejisi olarak görülebilir. Mülteci sorunu her ülkenin dış politika aracı haline gelmiş durumda” diye konuştu.
150 BİN DEPORT YETERSİZ
İran’dan yönelecek olası mülteci akınında sayının çok yüksek olması durumunda kontrol dışı bir tablo oluşacağına da dikkat çeken Prof. Dr. Erdoğan, şu uyarıları sıraladı: “Türkiye’de iki konuyu birbirinden ayırmak lazım. Birincisi Türkiye’ye girişlerin nasıl engelleneceği, ikincisi ise Türkiye’deki mültecilerin nasıl geri gönderileceği. Birinci konuda komşu ülkelerle işbirliği yapmamız lazım. Ancak toplumdaki diğer beklenti Türkiye’deki mültecilerin geri gönderilmesi konusu. Türkiye, geçen yıl 150 bin mülteciyi sınır dışı etti. Ancak toplam sayıyı dikkate aldığımızda 150 bin kişiyi göndermek yeterli değil.”
JEOPOLİTİK BASKI ARACI
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar ise İran’dan yapılan açıklamaların jeopolitik baskı aracı olabileceğini ifade ederken, şöyle konuştu: “İranlı yetkililer, düzensiz göçmenlerin kendi ülkelerine gönderilmesine dair açıklamalar yapıyor. Mülteci meselesi, gerçekten İran’ın taşımakta zorlandığı bir yük mü, yoksa jeopolitik baskı aracı mı? Öncelikli olarak bu sorunun cevabını aramalıyız. İran’da mültecilere karşı kamuoyu baskısı oluşmuşsa, devlet yönetimi meseleyi, Afganistan ve Pakistan ile çözmeli.”
KRİZ ÇIKABİLİR
“Türkiye ve İran arasında çok büyük bir güven bunalımı var” açıklamasında bulunan Ağar, “İran’daki milyonlarca mültecinin Türkiye sınırına yığılması, bunalımı derinleştirir. İki ülke arasındaki ilişkiler çok sıkıntılı bir noktaya gider. İran, mültecileri kasıtlı olarak Türkiye’ye göndermeye kalkarsa bu durum göçmen kartını silah olarak kullanmaya karşılık gelir. Dolayısıyla Türkiye-İran ilişkilerinde kriz yaşanır“ ifadelerini kullandı.
CİDDİ TEDBİRLER ALDIK
Uluç Özülker (Emekli Büyükelçi)
“İran bugüne kadar Afganistan üzerinden kendine gelen bütün sığınmacıları alırken, önemli bir kısmını Türkiye’ye yönlendirdi. Türkiye’ye yeteri kadar mülteci gelmiş durumda. Bugüne kadar sınırlarımızda ciddi paralar harcanarak güvenlik tedbirleri alındı. Ancak yüzde 100 kaçak geçişleri engellemek mümkün olmuyor. Cumhurbaşkanımız ve İran’ın yeni cumhurbaşkanı ile bu konuların masaya geldiğini düşünüyorum.”
Kaynak: Web Özel