- Yazan, Dima Babilie
- Unvan, BBC Arapça
46 dakika önce
Hizbullah Genel Sekreteri Hizbullah, Beyrut’un güney mahallelerinin merkezini hedef alan bir İsrail saldırısında öldürüldü.
İsrail tarafından suikasta uğrama korkusu nedeniyle yıllardır kamuoyu önünde görülmeyen Nasrallah, Orta Doğu’daki en bilinen ve en etkili isimlerde biriydi.
Ölümü İsrail tarafından bir zafer olarak görülürken, Beyrut’taki bazı Nasrallah taraftarları hala şok içinde olduklarını söylüyorlar.
İsrail Lübnan’a yönelik saldırılarını sürdürürken, Hizbullah da İsrail’e roket atmaya devam eiyor.
Hizbullah ve İsrail arasında sınırda ara ara görülen çatışmalar, 8 Ekim’de Hizbullah’ın Hamas’ın saldırısından bir gün sonra İsrail mevzilerine ateş açmasıyla daha da büyüdü.
Şimdiyse soru, Hizbullah’ta ve bölgede gelecekte neler olacağı?
Gelecekteki yön
İran’ın destek verip, fonladığı Hizbullah aralarında ABD ve İngiltere’nin de bulunduğu Batılı ülkeler ve bazı Arap ülkeleri tarafından “terör örgütü” diye tanımlanıyor.
Nasrallah’ın ölümü, Hizbullah’ın gelecekteki yönü konusunda şimdiden ciddi soru işaretleri yarattı. Örgütün, İsrail’e karşı silahlı çatışmayı sürdürme ve yürütme kabiliyetleri konusunda kuşkular var.
İbrahim Bayram, “Hizbullah’ın İsrail’le çatışmaya bağlılığını değiştirmeyecek, özellikle de Gazze’de savaş devam ederken” diyor.
Bayram, Lübnan gazetesi An-Nahar’da çalışan bir gazeteci ve siyasi uzman. BBC Arapça’ya verdiği söyleşide Nasrallah’ın ölümü “istisnai bir olay” diye tanımladı.
Hizbullah’ın “temsil ettiklerine sadık kalarak Nasrallah’ı çizdiği yolda devam edeceğini” ekledi.
Bayram, Lübnan içinde ise farklı duygular olduğunu söylüyor. Nasrallah’ın ölümünden gizlice mutluluk duyanlardan, ölümünü Hizbullah’a büyük bir darbe olarak görenlere kadar değişiyor.
Lübnanlı gazeteci, Nasrallah’ın kendisini bekleyen akıbeti bildiğini söylüyor.
“Nasrallah, kaderinin partinin Abbas el Musawi gibi eski liderlerine benzer olacağını biliyordu.”
Musawi, Hizbullah’ın kurucularından biri ve İsrail tarafından 1992’deki suikastla öldürüldü.
İsrail Ordusu, halefi Nasrallah’ın öldürülmesinden sonra da, “alet çantalarında daha çok şey olduğunu” açıkladı.
İran ve Hizbullah
İran, Cuma günü Beyrut’ta düzenlenen saldırıda Devrim Muhafızları’nın üst düzey bir komutanının da öldüğünü açıkladı.
Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney, suikastin ardından “Nasrallah’ın ölümünün intikamının alınacağını” söyledi.
Ülkesinde beş günlük yas ilan eden Hamaney, “Nasrallah’ın devam edecek bir yol ve düşünce ekolü olduğunu” söyledi.
Hamaney, daha önceki açıklamasında da Müslümanlara Hizbullah’ın yanında durma çağrısı yapmış ve “Bu bölgenin kaderi, başta Hizbullah olmak üzere direniş güçlerince belirlenecek” demişti.
Olası sonuçlar
İran, Nasrallah’ın ölümünün, Hizbullah’ın bölgedeki kabiliyetlerini ve konumunu etkilemeyeceğini vurgulamaya çalışıyor.
İran Devrim Muhafızları’nın seçkin Kudüs Gücü’nün eski komutanı Ahmed Vahidi “Hizbullah birçok llder yetiştirdi ve şehit olan her bir liderin ardından, bir başka lider ortaya çıkar” dedi.
Bu arada ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson “Nasrallah’ın ölümü Orta Doğu’da ileriye doğru atılmış bir adım” ifadesini kullandı.
Lübnan hükümeti Hizbullah’ı İsrail’e karşı meşru bir direniş örgütü olarak görüyor ve grubun Lübnan Parlamentosu’nda görev yapan üyeleri var.
Profesör ve gazeteci Muhammed Ali Mokaled, son olayların Hizbullah’a bir fırsat sunduğu kanısında. Mokaled’e göre Hizbullah “daha ılımlı bir pozisyona dönebilir ve Lübnan hükümetinin tüm topraklarında egemenliğini yeniden kazanması için anlaşma arayışşına girebilir.”
Aynı zamanda, Nasrallah’ın ölümünün Lübnan’da cumhurbaşkanlığı seçimi yapmak da dahil, yeni bir siyasi çözümün kapısını açabileceğini söylüyor.
Mokaled’e göre bu çözüm “Lübnan’a ait olmayan İran projesini terk etmelerinden sora Lübnanlı Hizbullah unsurlarının korunmasını da” içerebilir.
Hata Muhammed Ali Mukaled, Hizbullah üyeleri arasında bölünme ihtimalinden bile söz ediyor.
Küçük, aşırılıkçı bir fraksiyon savaşmaya devam ederken, örgütün daha geniş kesimlerinin Lübnan devleti fikrine sarılıp, İran projesinden vazgeçebileceğini söylüyor.
Şok ve öfke
Olayın büyüklüğünün boyutları Beyrut sokaklarına yansıyor. Bazı Hizbullah destekçileri üzüntülerini ve öfkelerini ifade etmek için sokaklara çıkarken, bazıları da acılarını sosyal medyada ifade ediyor.
Hizbullah’ın televizyon kanalı Al Manar, Nasrallah’ın ölümünün duyurulmasından sonra Kuran yayını yapmaya başladı.
Aynı zamanda, Lübnan Sağlık Bakanlığına göre yaklaşık 1000’den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırılardan sonra çok sayıda evlerinden olmuş insan sokaklarda yaşamaya başladı.
BBC, Hizbullah’ın Nasrallah’ın ölümünü teyit etmesinden sonra Beyrut’un Ain el Mirayse mahallesinde bazı evlerinden olan Lübnanlılarla konuştu. Çoğu haberi kaldıramamıştı.
Bazıları yere yığıldı, diğerleri bağırmaya, dört bir yana koşmaya ve ağlamaya başladı.
Bir kadın “Keşke hepimizi öldürselerdi de, o yaşasayı” dedi.
Şok çok büyük. Nasrallah sadece büyük taraftar grubunun lideri değil, bir idoldü de.
Beyrut’taki herkes Hizbullah yanlısı değil. Ama bazı sokaklarda insanlar öfke ve üzüntülerinin ifadesi olarak havaya ateş açtılar.
Olası halef
Nasrallah’ın ölümü, siyasi ve askeri alanlarda bıraktığı boşluğu halefinin doldurup dolduramaycağı konusunda soru işaretlerini de güdeme getirdi.
Gazeteci İbrahim Bayram “Halefi, istisnai bir kişliği ve safları birleştirme kabiliyeti olan Nasrallah gibi partiyi yönetip, kontrol edebilecek mi göreceğiz” diyor.
Hizbullah’ın Yönetim Konseyi Başkanı Haşim Safiddin olası halef olarak görülüyor.
Bayra ayrıca, yaklaşık 40 yıldır Nasrallah gibi Şii bir ismin İsrail’le çatışmada ön planda rol oynamasının beklenmedik bir şey olduğunu ve “Nasrallah ile kıyaslanabilecek kadar istisnai bir kişiliğin otaya çıkmasının uzun bir zaman alabileceğini” de ekliyor.
Şii liderin mirası karmaşık ve uzun süre tartışma başlığı olarak kalacak. Dünyanın dikkatiyse şu anda, Hizbullah’ın bu tarihi dönüşümü nasıl yöneteceğinde.