
Kaynak, Diyanet İşleri Başkanlığı
Güncelleme 5 saat önce
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın okullar, öğrenci yurtları ve hastanelerde manevi danışmanlık ile dini faaliyet yürütmesine olanak sağlayan yeni kanun, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Kanun ile Diyanet’e “sakıncalı bulduğu” Kur’an-ı Kerim meallerini toplatma ve imha etme yetkisi de verildi.
Din İşleri Yüksek Kurulu bu konuda yetkilendirildi.
Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyanet İşleri Başkanlığı’na verdiği yetkilere yönelik kararını 7 Aralık 2023’te iptal etmişti.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iptal edilen düzenlemeleri geçen ay torba kanun ile TBMM’ye taşımıştı.
Meclis’te AKP ve Milliyetçi Hareket Partisi milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen yasa teklifi ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na geniş yetkiler verilmesinin önü açılmıştı.
Diyanet sakıncalı bulduğu Kur’an meallerini imha edebilecek
Buna göre, Din İşleri Yüksek Kurulu, resmi kurumlarca incelenmesi talep edilen dini yayınları ve Kur’an-ı Kerim meallerini inceleyecek ve mütalaa verecek.
“İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu” tespit edilen yayınların, basım ve yayımının durdurulmasına, dağıtılmış olanların toplatılmasına ve imha edilmesine karar verilebilecek.
“Sakıncalı” yayınların internet ortamında olması halinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi için yargıya başvurulacak.
Bu yayınları yapanlara, yargıya itiraz yolu açık bırakılıyor ve olası itirazın iki hafta içinde yapılması şartı getiriliyor.

Kaynak, Diyanet İşleri Başkanlığı
Toplatma ve imha kararına, içeriğin çıkarılması kararına veya erişimin engellenmesi kararına itiraz edilmiş olması, karara konu yayınların toplatılmasına, içeriğin çıkarılmasına ve erişimin engellenmesine engel teşkil etmeyecek.
Toplatma ve imha kararına konu yayınlar, bu karara süresi içinde itiraz edilmediği veya yapılan itiraz reddedildiği takdirde imha edilecek.
İlahiyatçılar nasıl tepki gösterdi?
Bazı ilahiyatçılar sansür, imha ve toplatma yetkilerinin Diyanet’e verilmesine tepki göstermişti.
İhsan Eliaçık “Diyanet’e engizisyon yasasını gece yarısı meclisten geçirdiler” yorumunda bulunmuş, Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise “Kendi mealimi yakıyorum ve yakacağım” demişti.
Mustafa İslamoğlu da “Hiçbir yorum metnin yerine geçemez. Yorumlardan birini kanun gücüyle dayatıp diğerlerini yasaklamak ve imha etmek, hem vahyi hem aklı mahkûm etmektir” diye konuşmuştu.
Prof.Dr.Sönmez Kutlu da, 31 Mayıs’ta yaptığı paylaşımda, “zaptiyelik DİB’nın kuruluş amacına ters bir durumdur” cümlelerini kullandı ve “diğer eserler hakkında da koğuşturma ve soruşturmaya sebep olacaktır” uyarısını yaptı.
Türk İslam Vakfı Başkanı Akın Karadeniz de yasanın “fikir ve inanç hürriyetinin açıkça ihlali”, “meal vermenin en tabi hak” olduğunu savunuyor.
Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu’nun görev ve yetkileri
Yeni kanunla ayrıca Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu’nun yapısı ile görev ve yetkilerinde de düzenlemeye gidiliyor.
Bu kurulun amacı “asli hüviyetine uygun olarak Kur’an-ı Kerim basımını sağlamak” olarak tanımlanıyor.
Mushaf, Kuran’ın kitap halindeki şekline verilen isim.
Buna göre Kurul, başkan ile 12 üyeden oluşacak.
Kurulun onay ve mührü bulunmayan mushaflar, cüzler halindeki mushaflar, mealli mushaflar ile sesli, görüntülü ve elektronik ortamda hazırlanan Kur’an-ı Kerim’ler basılamayacak ve yayımlanamayacak.
Onaysız veya mühürsüz mushaflar, yargı kararı ile toplatılabilecek ve imha edilebilecek.
Yayının internet ortamında yapılması halinde, Bbaşkanlığın müracaatı üzerine, yetkili ve görevli yargı merci bu yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verecek.
Bu kararın bir örneği gereği yapılmak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderilecek.
Başkanlığın talebinin reddine dair kararlara karşı tefhim veya tebliğden itibaren iki hafta içinde yetkili ve görevli yargı merciine itiraz yoluna gidilebilecek, itiraz üzerine verilen karar kesin olacak.
Mushaflar, cüzler halindeki mushaflar, mealli mushaflar ile sesli, görüntülü ve elektronik ortamda hazırlanan Kur’an-ı Kerim basım ve yayım kriterleri yönetmelikle düzenlenecek.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görevleri
Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, Diyanet İşleri Başkanlığının hizmet birimleri, görevleri ve yetkilerine ilişkin hükmü yeniden düzenleniyor.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün aşağıdakilere, işbirliği esasında manevi danışmanlık ve din hizmeti sunmasının önü açılıyor:
- Öğrenci yurtları,
- Eğitim kurumları,
- Gençlik merkezleri ve kampları,
- Ceza infaz kurumları,
- Sağlık kuruluşları,
- Sosyal hizmet kurumları ve benzeri yerler
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü; yazılı, görsel, işitsel ve dijital medya vasıtasıyla toplumu din konusunda aydınlatacak.
Genel Müdürlük tarafından ayrıca ihtiyaç duyulan yerlerde okuma salonu, aile ve dini rehberlik merkezi, gençlik çalışmaları merkezi ve benzeri yerler açılacak ve bunlarla ilgili işler yürütülecek.
Hac ve umre hizmetlerinin yürütülmesinde yeni dönem
Kanunla, hac ve umre hizmetlerinin yürütülmesini düzenleyen hüküm yeniden düzenleniyor.
Buna göre, hac ve umre seyahatleri ile ilgili iş ve işlemler ile Hac ve Umre Hesabından yapılan bütün harcamalar, her yıl hac mevsimi sonunda Başkanlık, Sayıştay ve gerektiğinde Cumhurbaşkanlığınca görevlendirilecek denetim elemanları tarafından denetlenecek.
Yine yeni kanunla Diyanet İşleri Başkanlığı, kendi kuruluşu dışındaki dini kültür, tecrübe ve ihtisasları ile tanınmış kimselerden, Din İşleri Yüksek Kurulu çalışmalarında, rapor, tebliğ, makale, kitap hazırlatmak, tercüme yaptırmak, vaaz verdirmek suretiyle faydalanabilecek.
Diyanet İşleri Başkanlığı ne zaman kuruldu, faaliyetleri neler?
Diyanet İşleri Başkanlığı ya da kısa adıyla Diyanet, 3 Mart 1924’te Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle ve 429 sayılı kanunla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığına bağlı bir teşkilat olarak kuruldu.
Görevleri; İslâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekti.
Diyanet, 9 Temmuz 2018’de cumhurbaşkanlığına bağlandı.
Anayasanın 136. maddesinde, “Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışmayı ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir” hükmü yer alıyor.

Kaynak, Getty Images
Diyanet, Türkiye’de camilerin inşası ve maaşlı imamların görevlendirilmesi gibi konulardan sorumlu. Türkiye Diyanet Vakfı aracılığıyla yurt dışında da cami inşaatları gerçekleştiriyor.
2023 Sayıştay Denetim Raporu’na göre, Diyanet’in personel sayısı o yıl itibarıyla 140 bin 859’du. Diyanet’in 2025 bütçesi ise yaklaşık 130,2 milyar.
Mevcut Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 16 Eylül 2017’de bu göreve atanmıştı.