DİSK’in Ankara Yürüyüşü Kocaeli’de devam ediyor

Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

Devrimci Emekçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) “Vergide Adalet, Gelirde Adalet için Ankara Yürüyüşü” üçüncü gününde Kocaeli’nden başladı. DİSK Genel Lider Yardımcısı ve Lastik-İş Sendikası Genel Lideri Alaattin Sarı, “Türkiye’de bilhassa vergiler, fiyatlar dahil olmak üzere çalışma hayatındaki var olan dertlerin, TÜİK’in açıklamış olduğu bilgilerin gerçeğe yansıtması dahil olmak üzere ne kadar adaletsizlik varsa, ne kadar sorun varsa bu sıkıntıların ortadan kaldırılması ve bu farkındalığı oluşturabilmek için yaptığımız bu yürüyüş, kıymetli bir yürüyüştür” dedi.

DİSK’in “vergide adalet, gelirde adalet” sloganıyla İstanbul’dan başlattığı Ankara yürüyüşü bugün üçüncü gününde Kocaeli’nde sürüyor. Yürüyüş öncesi DİSK Genel Lideri İstek Çerkezoğlu, DİSK Genel Sekreteri ve Birleşik Metal-İş Genel Lideri Adnan Serdaroğlu ve DİSK İdare Konseyi üyelerinin iştirakiyle İnsan Hakları Parkı’ndan açıklama yapıldı.

Burada konuşan DİSK Genel Lider Yardımcısı ve Lastik-İş Sendikası Genel Lideri Alaattin Sarı, dün akşam yaptıkları kalabalık yürüyüşü hatırlattı. Sarı, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“YENİDEN YAPILANMAYI OLUŞTURABİLMEK İÇİN DEĞERLİ BİR YÜRÜYÜŞ: Daha sonra yaptığımız o yürüyüş sonucunda burada genel liderimizin yaptığı konuşma ve neden yürüdüğümüzü anlattığı hoş bir konuşmadan sonra bugün de tıpkı biçimde ‘vergide adalet’ ve ‘gelirde adalet’ kavramı çerçevesinde yürüyüşümüz devam edecektir. Ankara’ya kadar yürüyeceğiz ve cuma günü orada büyük kitlelerle buluşmak suretiyle şu anda en büyük zahmetimiz olan, vergide adalet ve gelirde adalet dediğimiz, bilhassa vergi dilimlerindeki birinci dilimin 70 bin lira olması sonucunda 6-7 ay kısa bir süreç içerisinde, inanılmaz derecede yüzde 15-20’lerden yüzde 27’lere gelen vergi dilimlerinin büyümesi sonucunda kesilen fiyatların, zati Türkiye’de var olan satın alma gücünün düşmesiyle buradaki bu meselelerin, çalışanların daha da geçim zahmetine düşmesi… Dün liderimizin da söz ettiği üzere bilhassa çok kazanandan çok, az kazanandan az alınan mantığı çerçevesinde yine bir yapılanmanın, yine Türkiye’de bilhassa vergiler, fiyatlar dahil olmak üzere çalışma hayatındaki var olan badirelerin, TÜİK’in açıklamış olduğu bilgilerin gerçeğe yansıtmaması dahil olmak üzere ne kadar adaletsizlik varsa, ne kadar sorun varsa bu problemlerin ortadan kaldırılması ve bu farkındalığı oluşturabilmek için yaptığımız bu yürüyüş, kıymetli bir yürüyüştür.

YÜRÜYÜŞ, TÜRKİYE’DE SES GETİRMİŞTİR: Kocaeli, 1970’lerde 15-16 Haziranlarda yürüyüş yapıp da bilhassa Sendikalar Kanunu dahil olmak üzere Toplu Kontrat Kanunu’nun o periyotlarda geçeceği süreçte büyük bir yürüyüş yapmak suretiyle onları geri çeviren bir kenttir. Münasebetiyle burası sanayi, emek bölgesidir. Emeğin bu kadar bu yürüyüşe katkı, takviye vermesi Kocaelililer, bizler, personeller olarak bizi inanılmaz derecede memnun etmiştir. 2-3 gündür yapmış olduğumuz bu yürüyüş Türkiye’de ses getirmiştir, ses getirmeye de devam edecektir. İnanıyoruz ki bundan sonra sorunlarımızı ve sorunlarımızı bu formda halletmek suretiyle asıl sıkıntımızın memleket problemi olduğunu, memlekette yaşayan insanların bundan sonra çocuklarımızın daha düzgün bir ortamda yaşayabilmesi açısından yaptığımız bu yürüyüşler, bizden evvelki sendikacı önderlerimizin yaptığından -tabii ki onlar kadar yapamıyorsak bile- hiç olmazsa onların yaptığı, onların açtığı yollarda biz de gelecek jenerasyonlara birebir mantık çerçevesinde bu çabayı göstermek istiyoruz.

MESELEMİZ MEMLEKET SORUNU: İnanıyoruz ki burada problemin aslında yalnızca emek sıkıntısı olmadığı, bu problemin birebir vakitte tüm emeğiyle geçinen, esnafı, memuru, çiftçisi, Türkiye’de ne kadar çalışan, emeğiyle geçimini sağlayan ne kadar beşerler varsa, ne kadar haksızlığa maruz kalan beşerler varsa aslında bizim yürüyüşümüz ve bundan sonraki yürüyüşlerimiz, bundan sonraki uğraşımız bu olacaktır. Biz yalnızca DİSK’in üyelerinin, onların kazanımı için yürümüyoruz. Birebir vakitte öteki konfederasyonlarda üye olan arkadaşlarımızın, işçi arkadaşlarımızın, emekçi arkadaşlarımızın hakları için de yürüyoruz. Biz tıpkı vakitte toplumun tüm katmanlarını temsil eden, siyaseten onların içerisinde olan, o kanıda olan, farklı niyette olan arkadaşlarımızın geleceği için de yürüyoruz. Bunun bu türlü bilinmesi gerekiyor. Sorunumuz memleket sıkıntısıdır. Memleketimizin yarınlarını yaşanabilir, huzur içerisinde, kardeşçe ve geleceğe emin adımlarla yürüyebilmektir diyorum.”