2 dakika önce
CHP lideri Özgür Özel, partisi içerisindeki tartışmalarla ilgili olarak “Bu tartışmayı bitiriyorum. Neyi paylaşamıyoruz? İçe dönünce kaybediyoruz” ifadesini kullandı.
CHP içindeki tartışmalar, İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın partinin oy kaybının nedenini “tabanda siyaseten kabul görmeyen politikalarda” aramak gerektiğini ifade eden ve “CHP’de gerekirse Kurultay’a gidilir” açıklaması üzerine yeniden gündeme geldi.
Salıcı, Cuma günü sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Özel’in izlediği politikaları eleştirmiş ve partililer arasında rahatsızlık yarattığını ifade etmişti.
Cumartesi günü İzmir’de gazetecilerin soruları üzerine açıklama yapan Özgür Özel, parti içi tartışmaların bitirilip ülke gündeminin konuşulmasını istedi.
Bundan sonra hiçbir CHP’linin içe dönük gündemlerle partiyi ve kamuoyunu meşgul etmemesi gerektiğini söyleyen Özel, “Tartışmalarda haklı haksız demeden bütün haklılardan, bütün haksızlar adına ben özür diliyorum” dedi ve şöyle devam etti:
“Artık bu lüzumsuz tartışmaları bir yana bıraksınlar. İnsanlar bu kadar geçim sıkıntısı çekerken, yokluk çekerken, işsizlik çekerken CHP’nin kendi içine dönük tartışmalar yapması kadar anlamsız bir şey olmaz.”
Partideki gidişattan memnun olmayanlar için parti tüzüğünün açık olduğunu ifade eden Özel, “O durumda kimse kimseye bir şey söylemez. Ama sokakta olmayan bir tartışmayı sosyal medyada sürdürmesinler” dedi ve şöyle devam etti:
“İçe dönünce kaybediyoruz, kaybettiriyoruz. İşimizi yapacağız, önümüze bakacağız. Bundan sonra CHP’de kimse birbirine laf yetiştirmeyecek. Yine de birileri konuşuyorsa onu da partinin vicdanına havale edin. Kimse birbirine cevap vermesin. İşimize bakalım.”
Salıcı hangi eleştirileri yöneltti?
İstanbul Milletvekili Salıcı, sosyal medya paylaşımında Özel’in milletvekillerine açıklama yapmadan Meclis’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde ayağa kalkılması çağrısı yapmasını eleştirdi ve ‘normalleşme sürecinin’ partililer arasında rahatsızlık yarattığını ifade etti.
CHP örgütünde kurultay tartışması yapıldığı için oy kaybedilmediğini, oy kaybedildiği için kurultay tartışması yapıldığını belirten Salıcı, “Oy kaybının nedenini tabanda siyaseten kabul görmeyen politikalarda aramak gerekmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi’nde Kurultay bir lütuf değildir, haktır. CHP’de gerekirse Kurultay’a gidilir” dedi.
Genel Başkan’ın kararlarıyla yürütülen parti politikalarının, partinin her kademesinde ve seçmenleri arasında açtığı tartışmayı üzülerek gözlemlediğini belirten Salıcı, “partinin siyasi rotasına ilişkin endişelerin” paylaşıldığını ve amaçlarının polemik olmadığını kaydetti.
Salıcı, “normalleşme sürecinin partililer arasında rahatsızlık yarattığını” ve bunun “Erdoğan’ın kaybettiği yerel seçimin ardından kendisine çok değerli bir zaman kazandırdığını” savundu ve şöyle devam etti:
“ ‘Normalleşme’ vaadi ne Kurultay’da ne de 31 Mart seçimlerinden önce dile getirilmiştir. Seçim, normalleşme vaadiyle kazanılmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yakın geçmişte iktidar partisine oy veren seçmene yönelik olarak ‘normal olmayan’ bir siyaset izlediği iddiası ancak iktidar yandaşlarına ait olabilir.”
Milletvekillerine hiçbir açıklama yapılmadan Erdoğan’ın önünde ayağa kalkmalarının istenmesinin de parti örgütünce sorgulandığını ifade eden Salıcı, “Sonuç olarak görülmüştür ki, TBMM Genel Kurulu’nda belediyemize kayyım atayan iradenin önünde ayağa kalkılmıştır” dedi.
Salıcı, DEM Parti’yi kastederek, “Kayyım atanmasını protesto mitinglerinde bir başka siyasi parti ile paylaşılan kürsü, parti tabanımızda rahatsızlık yaratmıştır” ifadesini kullandı.
İstanbul Milletvekili, “Erdoğan’la el sıkışılırken, Bahçeli’yle ‘siyasetin gereği’ diye şakalaşılırken hayata soldan bakan Türkiye İşçi Partisi’ne küçümseyici bir dille cephe açılmasındaki ‘stratejik’ beklenti merak edilmektedir” diye devam etti.
Oğuz Kaan Salıcı, eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu döneminde genel başkan yardımcısı görevinde bulunmuştu.
Parti Sözcüsü Yücel’den ‘gaflet’ eleştirisi
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, sosyal medya hesabından İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın açıklamalarına yanıt verdi.
Yücel, geçmişte partide önemli görevlerde bulunmuş bir milletvekilinin CHP Genel Başkanı ve partinin siyasi stratejisi hakkında çıktığı bir TV yayınında “haksız eleştiri ve ithamlarda bulunması, parti üyeliği ve sorumluluğuyla bağdaşmadığını” ifade etti.
Tüzük kurultayında “özgürce kürsü kullanıldığını” ve tam mutabakatla kabul edildiğini savunan Yücel, kapalı grup toplantısında 18 milletvekilinin sert eleştirilerde bulunduğunu, Salıcı dışındakilerin konuşması içerisinde “birlik ve beraberliğin önemine” vurgu yaptıklarını hatırlattı.
Yücel, Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandığı ve Belediye Başkanı Ahmet Özer’in “siyasi bir operasyonla” tutuklandığı gece “televizyona çıkıp kurultay tartışmak, Genel Başkanı ve parti yönetimini tartışmaya açmak bir gaflet halinin değilse, neyin göstergesidir?” diye sordu.
Parti Sözcüsü, “Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanını korumak, partiyi korumaktır. Böyle bir siyasi ortamda bu tutumun aksine bir tavır geliştirmek asla kabul edilemez” ifadesini kullandı.
CHP’li vekillerden Yücel’e eleştiri: Üslubu partimize ters düşüyor
CHP Sözcüsü Yücel’in Oğuz Kaan Salıcı’ya yanıtına da partiden eleştiriler geldi.
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, “Yorumlarında kullandığı üslup ve tarzı hem partimize hem sayın parti sözcümüzün kişiliğine ters düşmektedir” dedi.
Polat, “Eleştirilen konularla ilgili gerek partililerimizi gerekse kamuoyunu tatmin edecek hiçbir açıklama yapamaması Sayın Salıcı’nın yönelttiği eleştirilerin ne kadar yerinde olduğunu ortaya koymuştur” ifadesini kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Yücel’in kullandığı ifadeleri eleştirdi.
Kılıç “Önce hedef gösterip sonra birlik çağrısı yapmak, siyasi tutarlılıkla bağdaşmaz” dedi.
Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise “normalleşme süreciyle” ilgili rahatsızlıkları Genel Başkan Özel’e ilettiklerini belirtti ve şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa değişikliği üzerinden kendisini yeniden başkan seçtirme amacında olduğu oldukça açık. Bu bağlamda, edilgen bir muhalefeti arzu etmektedir. Ancak, CHP’nin edilgen bir siyaset izleme lüksü yoktur; aktif, ilkeli ve tabandan beslenen bir siyaset anlayışını sürdürerek halkımızın beklentilerini karşılamak zorundayız.”