CHP’de yeni bir olağanüstü kurultay gündeme gelebilir mi?

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan dava, 8 Eylül’e ertelendi. Karar gerek genel merkez, gerekse Kemal Kılıçdaroğlu cephesinde, “süreci zamana yayarak, CHP içindeki tartışmayı sürdürme” çabası olarak yorumlandı.

Parti yönetimi, davanın reddedilmesi gerektiğini belirtirken, “mutlak butlan” veya “kayyum” kararı ihtimallerinin düştüğü görüşünde.

Bazı il başkanları ve bazı parti yöneticileri, bu ihtimallerin tamamen ortadan kalkması için “delegelerin imzasıyla” yeni bir olağanüstü kurultaya gidilmesi gerektiğini düşünüyor.

Kurultay davasının ertelenmesi ardından, CHP Genel Merkezi oldukça hareketliydi. CHP Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin ve Gül Çiftçi’nin başkanlığında il başkanları toplantısı gerçekleştirildi ve süreç değerlendirildi.

Ayrıca parti yöneticileri bazı milletvekilleri ve belediye başkanları da Genel Merkez’e geldi ve kararı burada öğrendi.

Kararın açıklandığı saatlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve “mutlak butlan” kararı halinde partinin başına geçeceği belirtilen eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Ankara dışındaydı.

Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının 100. günü nedeniyle 1 Temmuz Salı günü Saraçhane’de yapılacak miting ve öncesinde grup toplantısı niteliğindeki “100 Karası” başlıklı toplantının hazırlıkları için İstanbul’daydı.

Özel, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kararı şöyle değerlendirdi:

“Partimize dönük hiçbir kumpas, 19 Mart Darbesi’nden bağımsız değildir. Bugünkü duruşmanın da; sonuç odaklı değil, partimizi tartıştırmaya, iktidar yürüyüşümüzü kesmeye, mücadele azmimizi kırmaya yönelik süreç odaklı bir siyasi operasyon olduğu ortadadır. Asla hedeften şaşmayacağız, yolumuzdan dönmeyeceğiz!”

Özel, partilileri yarın saat 20.30’da Saraçhane’ye davet etti.

Yakın çevresinin verdiği bilgiye göre Kılıçdaroğlu da başka bir programı nedeniyle Ankara dışındaydı.

CHP yönetimi, kararın ardından kapsamlı değerlendirmeyi önümüzdeki günlerde yapacak. Ancak CHP içinde “mutlak butlan, kayyum” tartışmalarını ortadan kaldırmak için bir yeni bir “olağanüstü kurultay” seçeneği de tartışılıyor.

6 Nisan’da Genel Başkan’ın çağrısıyla olağanüstü kurultayın toplandığına işaret eden bir parti yöneticisi, yeni bir olağanüstü kurultay için iki formülün işletilebileceğine dikkat çekti. CHP’de konuşulan formüller ve gerçekleşme ihtimaline ilişkin değerlendirmeler şöyle:

İstanbul delegesinin iradesinin sakatlandığına dönük bir iddia var. Daha sağlam olması için İstanbul delegesine veya iradesi sakatlandığı iddia edilen delegelerin kurultay çağrısında imzası olmaz. CHP’nin olağan kurultayı için zaten süre yaklaştı. Olağanüstü kurultayda seçilen genel başkan, mahallelerden başlayarak olağan kurultay sürecini başlatır.

Delegelerin imzasıyla kurultay formülünü bazı il başkanlarının dile getirdiği, ancak Genel Başkan Özgür Özel’in sıcak bakmadığı ifade ediliyor.

Özel’in, davadan mutlak butlan veya kayyum beklemediği; partinin yeniden bir kurultay tartışmasına girmesini de istemediği belirtiliyor.

Özel’in, yeni bir kurultay tartışmasının “iç tartışma ve panik havası algısına yol açacağı”nı düşündüğü ifade ediliyor.

Ancak parti kaynakları, ilerleyen süreçteki gelişmelere göre kurultay seçeneğinin de parti kurullarında tartışılacağına işaret ediyor.

CHP Genel Merkezi’nde davanın 8 Eylül’e ertelenmesi kararına ilk tepkiler, “reddedilmeliydi ve uzatılmamalıydı” yönünde oldu.

BBC Türkçe‘ye konuşan CHP’nin hukuk işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, davanın ertelenmesinin, baştan beri savundukları “sonuç değil, süreç odaklı bir dava” olduğu görüşlerini doğrular nitelikte olduğunu söyledi.

Çiftçi, “Ülkenin gerçek sorunları konuşulmasın diye bir takvim işletiliyor” görüşünü dile getirdi.

CHP yöneticileri, süreç uzasa da mahkemeden “mutlak butlan” veya kayyum kararı çıkmayacağı görüşünde.

Mahkemede, davayı açan Lütfü Savaş’ın avukatının, taleplerinin “kayyum değil, delege iradesi sakatlandığı için 38. Olağan Kurultay’ın yok sayılması ve Kılıçdaroğlu yönetiminin başa gelmesi” olduğuna dikkat çeken parti kurmayları, kayyum talebinin zaten olmadığını vurguladı.

CHP yönetimi, bundan sonra partinin ülke sorunlarına odaklanması gerektiğini, bu çerçevede Ekrem İmamoğlu için oluşturulan “Cumhurbaşkanlığı seçim ofisi”nin çalışmaya başlayacağı, Özel’in mitinglerine devam edeceği ifade ediliyor.

CHP yönetimi bu süreçte ayrıca, 9 Eylül’de yapılacak olan Program Kurultayı’na odaklanacak.

Kılıçdaroğlu cephesinde de davanın ertelenmesi, “kurultay davası tartışmasını zamana yayma girişimi” olarak değerlendirildi.

Ancak Kılıçdaroğlu cephesi “mutlak butlan” kararı çıkması ihtimalinin gündemden kalkmadığı görüşünde.

Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerden eski MYK Üyesi Bülent Kuşoğlu, kararın arkasında iktidarın “CHP’yi iç tartışmaya sürükleme” hedefinin yattığını belirtti.

BBC Türkçe‘ye kararı değerlendiren Kuşoğlu, “İktidar için iyi bir karar, çünkü birkaç ay daha dava kılıcı CHP’nin üzerinde sallanmaya devam edecek. Belki iddianameyi güçlendirmek için zaman kazanacaklar, bu arada belki de kamuoyu da her karara hazırlanmış olacak” görüşünü dile getirdi.

İmamoğlu’nun talebi üzerine Kılıçdaroğlu ile Özel’in, duruşma öncesinde, “mutlak butlan halinde Kılıçdaroğlu’nun görevi kabul etmemesi” yönünde uzlaşmasına yönelik girişimler sonuçsuz kalmıştı. Aksine, karşılıklı açıklamalar, görüşmelerin basına sızan ayrıntılar nedeniyle, taraflar arasında gerilim daha da yükselmişti.

Davanın ertelenmesinin ardından Özel ile Kılıçdaroğlu arasında bir temas olup olmayacağı merak konusu. Genel merkez yönetiminde ağırlıklı görüş, bu aşamadan sonra Kılıçdaroğlu ile görüşmenin çok da anlamlı olmadığı yönünde.

Bu görüşmelerin İmamoğlu’nun talebi üzerine gerçekleştiğini belirten bazı partili kurmaylar “Bu durumu daha da kötüleştirdi. Elbette makulde buluşulmalı, karşılıklı söylemlerde dikkatli olunmalı. Ama artık parti bundan sonra parti ülkenin gündemine odaklanır” yorumunu yapıyor.

Ancak bazı parti yöneticileri, bundan sonra karşılıklı söyleme dikkat edilmesi ve partinin “birlik ve beraberliğini” sağlayıcı adımların atılması gerektiği görüşünde.

Kılıçdaroğlu cephesinde ise duruşmanın ardından iki tarafın da adım atabileceği düşünülüyor.

Bülent Kuşoğlu, iki tarafın da oturup konuşarak çözüm aramasının doğal olduğunu belirtiyor.

Karşılıklı gerilimi tırmandırmanın, iktidarın işine yarayacağını belirten Kuşoğlu, “Parti, bu erteleme süresini kendi lehine çevirecek adımları atmalı. Uygun bir zamanda makul şekilde oturulup konuşulmalı” dedi.