Gelişmekte olan ülkelerden (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) oluşan BRICS grubu Salı günü Gazze’deki savaşla ilgili sanal bir zirve düzenledi ve dünyanın en büyük sanayileşmiş demokrasileri dışındaki bazı ulusların isteksizliğini yansıtan çatışmaya ilişkin farklı pozisyonları dile getirdi. Washington’un İsrail’e verdiği desteğin gerisinde kalmak.
Gelecek yıl BRICS grubuna katılmaya davet edilen diğer birçok ülke de konferansa katıldı: Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan, Arjantin ve Birleşik Arap Emirlikleri. Grup tarafından Salı günü yayınlanan ortak bildiride, yasadışı bir şekilde alıkonulan tüm sivillerin serbest bırakılmasının yanı sıra, düşmanlıkların sona ermesine yol açacak insani ateşkes çağrısında bulunuldu. BM genel sekreterinin ofisi de açıklamaya imza attı.
Açıklamada, “Filistinlilerin kendi topraklarından bireysel veya kitlesel olarak zorla nakledilmesini ve sınır dışı edilmesini kınadık” denildi.
Ancak açıklama BRICS üyelerinin pozisyonları arasındaki ince farkları gizledi. Güney Afrika, İsrail’e yönelik eleştirilerini Çin, Brezilya ve Rusya’dan daha güçlü bir şekilde dile getirirken, Hindistan daha sessiz bir yaklaşım sergiledi.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping konferansta yaptığı konuşmada ateşkes çağrısında bulundu ve İsrail’in Gazze’deki insanlara toplu cezalandırması olarak adlandırdığı duruma son verilmesi çağrısında bulundu. Görüntü’ye konuşan Sayın Xi, uluslararası toplumun savaşın yayılmasını durdurmak için adımlar atması gerektiğini söyledi. Çin geçen ay İsrail’in kendisini savunma hakkına sahip olduğunu belirten Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararını veto etti.
Konuşmasında ateşkes çağrısında da bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir V. Putin, bölgedeki ülkelerle birlikte BRICS devletlerinin de çatışmaya siyasi çözüm bulunmasında önemli rol oynayabileceğini söyledi.
Moskova, 7 Ekim’de Hamas’ın çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdüğü saldırının ardından İsrail’e sessiz desteğini dile getirdi; Sayın Putin, günler sonrasına kadar İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu başsağlığı dilemek için aramadı.
Zirveye ev sahipliği yapan Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa da İsrail’in savaştaki tutumunun uluslararası hukuku ihlal ettiğini söyleyerek, BRICS’in anlaşmazlığın çözümüne yardımcı olabileceğini söylemesine rağmen İsrail hükümetine yönelik güçlü eleştirisini yineledi.
“Filistinli sivillerin İsrail’in hukuka aykırı güç kullanımı yoluyla toplu olarak cezalandırılması bir savaş suçudur” dedi. “Gazze sakinlerine kasıtlı olarak ilaç, yakıt, yiyecek ve su verilmemesi soykırımla eşdeğerdir.”
Geçen hafta Güney Afrika, İsrail’i Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sevk etti. Bu hafta İsrail, Güney Afrika’daki büyükelçisini geri çağırırken, Güney Afrika parlamentosu da İsrail büyükelçiliğinin kapatılması yönünde oy kullandı.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi toplantıda konuşma yapmadı ve bunun ülkenin Gazze’deki savaşa ilişkin tutumunda bir değişikliği yansıtıp yansıtmadığı belirsizdi.
7 Ekim saldırılarından kısa bir süre sonra Bay Modi, eski Twitter hesabı olan X’te Hindistan’ın “İsrail ile dayanışma içinde” olduğunu paylaştı. Geçtiğimiz ayın sonlarında Hindistan, Gazze’de insani ateşkes çağrısında bulunan BM Genel Kurulu kararında, metnin Hamas’ı kınamadığını ileri sürerek çekimser kalmıştı.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, savaşı “insani bir felaket” olarak nitelendirdi ancak geçmişte olduğu gibi soykırım kelimesini kullanmaktan kaçındı. Hamas’ın terörist saldırılarının “barbarca” olmasına rağmen “sivillere karşı ayrımsız ve orantısız güç” kullanılmasını haklı çıkarmadığını söyledi.
“Savaşın çılgınlığının bedelini masumlar, özellikle kadınlar, çocuklar ve yaşlılar hissediyor” dedi.
Ivan Nechepurenko Chris Buckley ve Jack Nicas raporlamaya katkıda bulundu