Güncelleme 11 Kasım 2024
Dünya’nın daha fazla ısınmasını engellemeye yönelik bu yıl düzenlenen en önemli toplantı niteliğindeki COP29 zirvesi, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bugün başlıyor.
COP29 nedir?
Birleşmiş Milletler’in (BM) her yıl düzenlediği iklim konferansının yaygın bilinen ismi “COP,” konferansın orijinal ismindeki “taraflar konferansı” ifadesinin kısaltması.
Bu yıl 29’uncu kez toplanacak konferansın ilki 1995 yılında Berlin’de düzenlenmişti.
COP zirvelerinin amacı, karbondioksit (CO2) salımlarını kısmak ve küresel ısınmayı endüstri öncesi dönemin 1,5 derece üzerinde sınırlandırmak.
Kimler katılıyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirveye katılması bekleniyor.
Ancak ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in yanı sıra AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen gibi isimler bu yıl çeşitli nedenlerden zirveye katılmıyor.
Bunun konferansın zayıf geçmesine neden olabileceği yorumları yapılıyor.
Bazı uzmanlar, Azerbaycan’ın zirvede anlamlı bir anlaşmaya varılmasını sağlamak için yeterli diplomatik etkisi olmadığı yorumunu yapıyor.
Pekçok lider gelcek yıl Brezilya’da düzenlenmesi planlanan COP30’da daha büyük yol katedilmesini bekliyor.
Gündemde neler var?
Bu yıl tartışılacak başlıca konulardan biri, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine uyum sağlamasına yardımcı olacak maddi imkanların oluşturulması.
Birçok ülke, öngörülemeyen hava olayları ve hava kirliliği ile karşı karşıya.
Fakat düşük gelirli ülkeler, temiz enerji kaynaklarına geçişte daha çok zorluk çekiyor.
2009 yılında Kopenhag’da düzenlenen COP15 zirvesinde gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere, iklim politikalarını desteklemek üzere her yıl 100 milyar dolar sağlaması kararlaştırılmıştı.
Uluslararası kuruluşlara göre bu hedefe ilk kez 2022 yılında ulaşıldı.
2025 yılından sonra ise “İklim Finansmanı Yeni Kolektif Niceliksel Hedefi” (NCQG) isimli yeni bir inisiyatifin yürürlüğe girmesi gerekiyor.
Bu yeni finansal hedef, Bakü’de gerçekleştirilecek COP29 zirvesinin gündemindeki başlıca konulardan biri olacak.
Başarılı olacak mı?
Gelişmekte olan ülkeler 1,1 trilyon ila 1,3 trilyon dolar arasında ödeneğe ihtiyaçları olduğunu açıklarken, gelişmiş ülkeler bu miktarın 100 milyar dolar ile sınırlı kalmasını istiyor.
BBC İklim Muhabiri Matt McGrath, ana konunun bağışçı ülkelerin sayısını arttırmak olduğunu vurguluyor.
Böylece gelişmekte olan ülke olarak sınıflandırılan Çin, Hindistan, Singapur ve daha birçok ülke de sürece maddi katkıda bulunabilir.
McGrath, “Bu gerçekten bir sınav olacak ve diplomatik boyutunun ustaca ele alınması gerekecek” yorumunu yapıyor.
McGrath’a göre yeni finansman düzeninin nasıl görüneceği ve ne içereceği konusunda hiç kimse hemfikir değil.
“Ancak finansman konusunda bir miktar başarı elde edilmesi kritik, çünkü gelişmekte olan ülkeler daha zengin uluslardan yeni bir taahhüt almadan karbon kullanımlarını azaltma planlarını geliştiremeyeceklerini söylüyorlar.”
Azerbaycan nasıl seçildi?
Bu üst düzey iklim konferansının ev sahibi olarak Azerbaycan’ın seçilmesi ülkedeki birçok kişiyi şaşırtsa da aslında Bakü son yıllarda uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmaya alıştı.
2012’de Eurovision Şarkı Yarışması, 2017’de İslami Dayanışma Oyunları ve 2016’dan beri Formula 1 yarışları Bakü’de düzenlendi.
Bu yıl iklim zirvesinin ev sahibi olarak Doğu Avrupa ülkelerinden birinin seçilmesi bekleniyordu.
Ermenistan ve Bulgaristan da COP29’a ev sahipliği yapmak için aday olmuşlardı ve Azerbaycan’la başa baş ilerliyorlardı.
Ancak iki ülke de adaylıklarını geri çekip, ev sahipliğini Azerbaycan’a bıraktı.
Bakü neden tartışma konusu oldu?
İtalyan enerji ve çevre ekonomisi uzmanı Enzo Di Giulio, iklim zirvesine Bakü’nün ev sahipliği yapması kararının iklim politikalarından ziyade uluslararası ilişkiler ile ilgili olduğunu söylüyor.
Di Giulio, “Bu, derin anlam taşıyan siyasi bir olay. Azerbaycan öncelikle hem petrol hem de doğalgaz üreticisi olduğu gibi, hidrokarbon sektörünün de beşiği olduğu söylenebilir” dedi.
Petrol ve doğalgaz sektörleri, 2023 verilerine göre Azerbaycan’ın gayrisafi yurt içi hasılanın üçte birinden fazlasını oluşturuyor ve ülke bütçesinin yarısından fazlası bu sektörlere ayrılıyor.
İhracatın yüzde 90’ından fazlası da petrol ve doğalgaz ürünlerinden oluşuyor.
Çevre uzmanı ve Azerbaycan’ın “Ecofront” iklim organizasyonunun kurucusu Javid Cara, Azerbaycan’ın iklim hedeflerinin şimdilik kısıtlı olduğunu söylüyor.
Cara, “Azerbaycan zorunluluklarını yerine getirmek konusunda çok da azimli değil. Daha iddialı bir planın COP29’dan önce açıklanacağına yönelik beklentiler vardı, ancak bu gerçekleşmedi” dedi.
Bakü’nün resmi hedefi sera gazı salımlarını, 1990 yılına kıyasla, 2030 yılına kadar yüzde 35, 2050 yılına kadar da yüzde 40 azaltmak.
Azerbaycan’ın COP29 zirvesinin ev sahibi seçilmesinin ardından, insan haklarına dair endişeler de dile getirildi.
Ülkede 400’den fazla siyasi tutsak olduğu bildirilirken, Azerbaycan hükümeti görüşlerinden dolayı hiçkimsenin alıkonmadığını söylüyor.
Azerbaycan zirveye nasıl hazırlandı?
COP29’u ağırlayacak Bakü kenti 2,3 milyon nüfusa, Azerbaycan da 10 milyon nüfusa sahip.
Son aylarda Bakü’de görülen şiddetli yağışlar sel baskınlarına sebep oldu ve şehrin aşırı hava olaylarına karşı hazırlıksız olduğunu gösterdi.
Yetkililer sel baskınlarının daha önce benzeri görülmediğini söylerken muhalifler baskınların yalnızca iklim değişikliği değil, altyapı eksikliğinin de sonucu olduğunu savundu.
Zirveye hazırlık kapsamında Bakü’de otobüs ve bisiklet yolları oluşturuldu, kısa süreli kiralanabilecek bisikletler ve elektrikli scooterlar kullanıma girdi.
Altyapıya elektrikli taşıtların şarj edilebileceği istasyonlar ve bisikletler için trafik ışıkları eklendi.
Bazı yollar trafiğe kapatıldı ve yalnızca yaya kullanımına uygun hale getirildi. Zirvenin öncesinde binaların dış cepheleri temizlendi ve yollar tamir edildi.
Konferans gerçekten önemli mi?
Dünyaca ünlü aktivist Greta Thunberg’e göre bu zirvelerin bir işlerliği yok; ülkeler kendilerini çevre açısından aklamak için bir araya geliyor ancak bir değişiklik yapmıyor.
Ancak yine de kimilerine göre ulusal hedeflerin ötesinde küresel bir amaca ulaşmak için bu zirveler gerekli.
Mesela COP21’de Paris’te karar verilen küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceye kadar düşürme kararı Birleşmiş Milletler’e göre evrensel bir iklim hareketinin oluşmasını sağladı.