
Kaynak, MHP
- Yazan, Ayşe Sayın
- Unvan, Ankara, BBC Türkçe
- Twitter,
- 22 Ekim 2024, 13:36 +03
Güncelleme 21 dakika önce
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçen haftaki grup toplantısında PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı, “örgüte silah bırakma talimatı verip terörün bittiğini ilan etsin” çağrısını, bu haftaki grup toplantısında bir ileri aşamaya taşıdı. Bahçeli, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Grup Toplantısı’nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın” dedi.
Bahçeli, Öcalan’ın, “örgütü lağvetme ve terörü sonlandırma dirayeti” göstermesi halinde, tecridin kaldırılmasının yolunu da açan, “Umut Hakkı”nın kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılabileceğini söyledi.
1 Ekim’de TBMM’nin yeni yasama yılının açılışında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partililer (DEM Parti) tokalaşmasının ardından yaptığı açıklamalar ve Abdullah Öcalan’a yapığı çağrılarda gündemde olan Bahçeli, konuşmasında, “DEM’e uzattığı elin günlerdir konuşulup, tartışıldığına” dikkat çekti.
Açıklamaları nedeniyle “dedikodu borsasının rekor kırdığını” belirten Bahçeli, “Son iki haftadır görüş ve düşüncelerimi berrak ölçüde açıklayıp samimi niyetimi paylaşmış olsam da, birileri yine rahat durmuyor, ısrarla samanlıkta iğne arayışına, karanlıktan aydınlığa taş fırlatmaya kalkışıyor” dedi.
Bahçeli, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın kendisine yönelik, “Adına ister kuşkonmaz deyin yeni bir sürece ihtiyacımız var” açıklamalarına da isim vermeden, tepki gösterdi:
“Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, 1000 yıllık kardeşliği daha kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır, olmalıdır.”
“Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, terör örgütü” diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tek tek Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir ama kolektif kimlik ve etnik temelde bir çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir…Meselenin can alıcı noktası şudur: Terör örgütünün taleplerini kabul etmek tehdide boyun eğmek demektir. Terörün belini kırmak her şart ve durumda görevimizdir.”
Bahçeli, PKK için tek çıkışın, “eylemlerine önşartsız son vermesi, dağdan inip, silahlarını devlete teslim etmesi ve Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezasını çekmesi olduğunu” ifade etti.
Çözüm adresinin TBMM olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Eğer terörsüz bir siyaset, terörsüz bir ülke, terörsüz bir gelecek hususunda herkes ittifak halindeyse; o halde değil elimizi taşın altına koymaya, gövdemizi koymaya varız ve buradayız” dedi.
‘Türkiye ve Türk milleti için her fedakarlığı yapmaya, her çileye katlanmaya, her adımı atmaya kararlıyız, inançlıyız, yeminliyiz’
MHP lideri Devlet Bahçeli daha sonra Abdullah Öcalan’a daha önce yaptığı çağrıyı anımsattı ve çağrısını bir ileri aşamatya taşıdı:
“Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum: Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘Umut Hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.
“Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın. Bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız. Vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız.
“Türkiye ve Türk milleti için her fedakarlığı yapmaya, her çileye katlanmaya, lazım gelen her adımı atmaya kararlıyız, inançlıyız. Tarih huzurunda diyorum ki, yeminliyiz.”
Bahçeli ayrıca Diyarbakır Annelerinin de çocuklarıyla buluşmalarının sağlanmasını istedi.
Umut hakkı nedir?
MHP lideri Bahçeli’nin Öcalan için gündeme getirdiği Umut hakkı, ömür boyu hapis cezası alan hükümlülerin yeniden özgürlüğe kavuşmasının yolunu açan bir infaz sistemi.
Eski Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan idam cezasının mevcut TCK’daki karşılığı ağılaştırılmış müebbet, yani ömür boyu hapis cezası. Bu cezaların istisnası yok.
Ancak Umut Hakkı, bu ömür boyu hapis cezasına karşılık hükümlünün belli bir süreden sonra toplumla yeniden buluşmasını sağlamak için öne çıkan bir hak.
Bu hak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan bir mahkumun belirli bir süre sonra cezasının yeniden gözden geçirilmesine ve rehabilitasyon sürecine tabi tutulma şansını içeriyor.
Umut hakkı, ceza hukukunda, hapis cezasına mahkûm edilen bireylerin belirli süreler boyunca gösterdikleri iyi hal ve davranışları göz önünde bulundurularak, kanunla belirlenmiş şartlar dahilinde koşullu salıverilme olasılıklarının değerlendirilmesini kapsıyor.
Bu hak her mahkûm için geçerli değil, özellikle belirli koşulları sağlayan mahkûmlar için geçerli.
Umut hakkı, öngörülebilir bir infaz biçimi getirerek kişinin yeniden özgürlüğüne kavuşma umudunu korumasını sağlıyor.
AİHM’in Öcalan kararı
Abdullah Öcalan’ın avukatları 2003’te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurarak ömür boyu hapis cezasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) işkence ve diğer kötü muameleyi yasaklayan 3. Maddesi’ne aykırı olduğunu savunmuştu.
AİHM, 18 Mart 2014’te verdiği kararla Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmesini umut hakkı bağlamında değerlendirerek AİHS’ye aykırı bulmuştu. Bu karar, umut hakkı özelinde Türkiye aleyhine verilmiş ilk karardı.
Aynı doğrultuda yapılan başvurular üzerine Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan için de AİHM tarafından ihlal kararı verilmiş ancak kesinleşen ilk karar olan Öcalan kararının üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen Türkiye tarafından söz konusu ihlalleri ortadan kaldırmaya dönük herhangi bir düzenleme yapılmamıştı.
Bunun üzerine AİHM kararlarının yerine getirilip getirilmediğini denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla ilgili “umut hakkını” doğuracak yasal düzenlemeler ve uygulama değişikliklerinin sağlanması için Türkiye’ye yönelik denetim sürecini başlatmıştı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız: Türk siyasetinde 22 Ekim bir milattır
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Bahçeli’nin konuşması sonrası X hesabından yaptığı açıklamada, Türk siyasetinde bugünün bir milat olduğunu söyledi.
Bu makalede Twitter içeriği bulunmaktadır. Çerez ve diğer teknolojileri kullanıyor olabilirler, bilgisayarınıza herhangi bir şey yüklenmeden önce sizin rızanızı alırız. İzin vermeden önce çerez politikasını okumak ve gizlilik politikasına göz atmak isteyebilirsiniz. Bu içeriğe ulaşmak için lütfen “kabul et ve devam et” seçeneğine tıklayın.
Uyarı: BBC üçüncü taraf sitelerin içeriğinden sorumlu değildir.
Twitter paylaşımının sonu, 1
DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları: Çözümün yolu TBMM’dir; inisiyatif almaya hazırız, tecrit kaldırılsın

Kaynak, DEM Parti
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısına partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda yanıt verdi.
Hatimoğulları, “Kürt sorunun çözüm yolu bellidir. Orta Doğu ve Türkiye’de barışın muhatabı İmralı’da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan’dır. Çözümün yolu TBMM’dir. Biz inisiyatif almaya hazırız. Bir başlangıç olarak tecrit kaldırılsın” dedi.
Öcalan’a yönelik tecridin 44 aydır sürdüğünü, bu tecridin kaldırılması için yıllardır mücadele ettiklerini belirten Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bırakın tecrit kalksın, sayın Öcalan fiziki olarak çıksın konuşsun. ‘Ne diyeceğini hepimiz görelim’ dedik geçen hafta, bu hafta da yineliyoruz. Vakit kaybedilmeden adım atılsın.
“Bugünden sonra hangi bedel ödenmesi gerekiyorsa onurlu bir barış için üzerimize düşeni yapmaya söz veriyoruz. Bu ülkeye onurlu bir barış gelecek. Halaylar çekecek, horonlar tepeceğiz, o günler yakın.”
İYİ Parti lideri Dervişoğlu’ndan AKP, MHP ve CHP’ye tepki
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, MHP Grup Toplantısı’ndaki konuşması sonrası Devlet Bahçeli’ye tepki gösterdi.
X hesabından açıklama yapan Dervişoğlu, “Atatürk’ün kurduğu meclisin kürsüsünden, teröristbaşları ve yardakçıları değil, ancak ve ancak Mustafa Kemal’in mirasçıları konuşabilir” dedi.
Dervişoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) de şu sözlerle eleştirdi:
“Ahlak ve vicdanını yitirmiş bu iktidar ve onun akıl ve izanını yitirmiş ortağı ile birlikte vatan toprağını gezmek için icazet bekleyen sözde ana muhalefeti artık bizim için yok hükmündedir.”
Bu makalede Twitter içeriği bulunmaktadır. Çerez ve diğer teknolojileri kullanıyor olabilirler, bilgisayarınıza herhangi bir şey yüklenmeden önce sizin rızanızı alırız. İzin vermeden önce çerez politikasını okumak ve gizlilik politikasına göz atmak isteyebilirsiniz. Bu içeriğe ulaşmak için lütfen “kabul et ve devam et” seçeneğine tıklayın.
Uyarı: BBC üçüncü taraf sitelerin içeriğinden sorumlu değildir.
Twitter paylaşımının sonu, 2