AKP’de sekiz il başkanının istifası hakkında neler konuşuluyor?

Adalet ve Kalkınma Partisi’nde sekiz il başkanının üç gün gibi kısa bir sürede peş peşe istifaları için “seçimlere hazırlık” değerlendirmesi yapılıyor.

İstifaların temel nedeni olarak “performans düşüklüğü” gösteriliyor.

Parti yaz aylarında 81 ildeki “Türkiye buluşmaları” toplantılarında teşkilatların başarısını da belli kriterlere göre değerlendirdi.

AKP kurmayları, “Belirlenen kriterlerin altında kalan il başkanlarından bırakmalarını istiyoruz. Sonuçta seçime gideceğiz. İşini aksatan, performansı düşük arkadaşlarla yol yürüyemeyiz” diyor.

AKP’de 18 Eylül’de Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım ve Muğla İl Başkanı Haluk Laçin’le başlayan istifalar Adıyaman, Niğde, Bitlis, Çanakkale ve Ordu il başkanları ile devam etti.

AKP yönetimi sekiz istifanın gerekçesini, “Kongre sonrasında şehirlerdeki çalışmaların istenilen düzeyin altında kalması” olarak açıkladı.

Eski bir AKP milletvekili olan gazeteci Şamil Tayyar, istifaları, yedi ay önce teşkilat başkanlığı görevi alan Ahmet Büyükgümüş’ün “seçime doğru teşkilatlara çeki düzen verme” hamlesi olarak nitelendirdi.

Tayyar X hesabından, “Umarım, ellerini korkak alıştırmaz, neşteri daha derine vururlar. Çünkü, mevzu derin” paylaşımında bulundu.

Değişim konusunda eleştirel bir açıklama yapan olmasa da parti kulislerinde, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildikten sonra il başkanlarının daha “çok atama” yöntemiyle işbaşına geldiği, bunun da teşkilatlarda dinamizm ve heyecan kaybına yol açtığı yorumu yapılıyor.

Performans düşüklüğünün nedenleri arasında ayrıca, bazı atamalarda liyakat yerine, “kişisel ilişkilerin” ön plana geçmesi de gösteriliyor.

Transfer edilen milletvekillerinin parti yönetimlerine girdiği, yıllarca emek veren partililerin yükselme beklentisinin karşılanmamasının kırgınlık yaratmış olabileceği de parti kulislerinde yapılan değerlendirmeler arasında.

AKP kulislerinde, istifalar bir “değişim” ihtiyacının gereği olarak görülüyor.

Partinin 23 yıldır iktidarda kalma başarısı göstermesi de her kademeye yönelik “denetleme, değerlendirme ve ölçümlemenin” aksatmadan yapılmasına bağlanıyor.

BBC Türkçe‘ye konuşan bir AKP milletvekili, büyük kongrenin üzerinden yedi ay gibi kısa bir süre geçmişken, teşkilatlardaki değişime neden gerek duyulduğunu ve partinin bu konudaki yaklaşımını şöyle anlatıyor:

“Biz, sadece iki- üç yılda bir yapılan kongrelerde değişime gitsek, 23 yıldır iktidar olamazdık. Parti teşkilatı sürekli denetim, değişim içinde.”

Aynı milletvekili, bu durumun parti içinde kırgınlığa küslüğe yol açıp açmadığı sorusuna ise, “Bizim partide görevden alma olmaz ama istifa yoluyla değişim olur.” diyor.

“İstifa eden arkadaşımız bir kenara atılmaz, yeri zamanı geldiğinde, o arkadaşımız bir başka yerde mutlaka değerlendirilir” yanıtını veriyor.

Yanıtı merak edilen bir başka soru ise bu istifaların devamının gelip gelmeyeceği ve “değişimin” örneğin kabineye kadar uzayıp uzamayacağı.

Üst düzey bir parti yöneticisi “devamı gelebilir” diyor ve bunun nedenini şöyle açıklıyor:

“Yaz ayları boyunca yaptığımız Türkiye Yüzyılı buluşmalarında teşkilata, uyum, beceri, üye yapma, etki alanını genişletme gibi birçok kriter üzerinden notlar verdik. Belirlenen kriterlerin altında kalan il başkanlarından bırakmalarını istiyoruz.

“Sonuçta seçime gideceğiz. İşini aksatan, performansı düşük arkadaşlarla yol yürüyemeyiz. İncelemeler sürekli yapılıyor, devamı gelebilir.”

Kabine değişimi konusundaki yorumlar ise daha çok “tahmin” düzeyinde dile getiriliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçimlerden önce bir “seçim kabinesi” oluşturması olası görülüyor ve bunun için 2026 işaret ediliyor.

Bazı parti kurmayları, kabine değişikliğine ilişkin tahminlerini “Bütçe dönemine gireceğiz. Tüm bakanlar hazırlıklarını yapıyor. Bu dönemde değişiklik tercih edilmez. İhtiyaç olursa bütçeden sonra, yeni yılla birlikte bir değişim mümkün” sözleriyle dile getiriyor.